DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin İGDAŞ. ‘da memur olarak çalıştığı ve davalı bankadan bankamatik kartı yolu ile maaşını aldığını, müvekkilinin onayı olmadan davalı bankanın müvekkilinin hesabına ek hesap açtığını, müvekkilinin 13.7.2008 tarihinde bankamatik makinesinden işlem yaptığında hem asıl hesabından, hem de ek hesabından şifresinin kırılmak sureti ile para harcaması yapıldığını tespit ettiğini, bunun üzerine internetten hesabını kontrol etmesi üzerine ( 18 ) defa işlem yapılmak sureti ile kontör indirildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin hesabını hemen bloke ettirdiğini ve Kartal Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı bankanın güvenli hizmet sunmaması nedeni ile bu olaya sebep olmasına rağmen müvekkilinden para tahsil etmeye başladığını, bu sebeple dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile tahsil edilen bedelin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili bankanın davacıya bir Jest olarak hesabının kredilendirildiğini ve kendisine kredi limiti tahsis edildiğini, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davacının internet şifresi alarak hesabını internet bankacılığı kullanımına açtığını, davacı hesabından yapılan işlemlerden dolayı müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacıya ait davalı banka nezdinde bulunan hesabından ( 20 ) dakika içinde ( 19 ) adet işlemle davacının bilgisi dışında kontör yüklemesi yapıldığının anlaşıldığı, davalı bankanın mudisi olan davacının hesabına üçüncü kişiler tarafından yapılabilecek müdahaleleri önlemek için gerekli güvenlik önlemlerini almadığı, bu sebeple kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlığın, davacıya ait mevduat hesabından internet yolu ile para çekilmesinden kaynaklandığından T.T.K.’nun 4. maddesi uyarınca davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunmasına göre, davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Hal böyle olunca görev hususu düşünülmeden, davanın Tüketici Mahkemesi’nde görülüp karar bağlanmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükümün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı banka vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.