İnternet ve Bilişim Hukuku Alanında Yapılan Düzenlemelerin Tarihçesi 

1300

Bilişim Sözcüğünün İlk Ortaya Çıkışı

  • Bilişim sözcüğü ilk olarak, Yunus Emre’nin 1238-1328 yılları arasında yazdığı bir şiirde geçmekte olup bu sözcüğün yaklaşık 750 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. “Bilişmek” olarak adlandırılan olgu, aslında “bilginin paylaşılması” anlamına karşılık gelmektedir.

1981

108 Sayılı Sözleşme (Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi)

  • Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanarak 28 Ocak 1981 tarihinde imzaya açılan ve 1 Ekim 1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • 27 maddeden oluşan bu Sözleşmede; Otomatik işleme tabi olan kişisel verilerin sınırlar ötesi akışının yoğunluk kazanması karşısında, temel hak ve özgürlüklere ilişkin güvencelerin sağlanması, özel yaşama saygı ve uluslar arasında serbest bilgi akışının sağlanabilmesi hedeflenmiştir.
  • Sözleşmede verilerin korunmasına ilişkin temel ilkeler, ilgili kişilerin verilerinin korunmasına ilişkin ek güvenceler, yaptırımlar, sınır ötesi veri akışları ve yardımlaşma usulleri düzenlenmiştir.
  •  Bu Sözleşme, 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak iç hukuka dâhil edilmiştir

1991

765 Sayılı Türk Ceza Kanunu 

  • Bilişim suçlarına yönelik Türkiye’de ilk yasal metin, 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 1991 yılında eklenen “…bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem…” ibaresidir. Bundan sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar neticesinde bir çok kanuna bilişim ile ilgili hükümler eklenmiştir.

MADDE 525/a Ek madde: 06/06/1991 t. 3756 s. K. m.21: Bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutmuş bir sistemden, programları, verileri veya diğer herhangi bir unsuru hukuka aykırı olarak ele geçiren kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bir milyon liradan onbeş milyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş bir sistemde yer alan bir programı, verileri veya diğer herhangi bir unsuru başkasına zarar vermek üzere kullanan, nakleden veya çoğaltan kimseye de yukarıdaki fıkrada yazılı ceza verilir.

1995

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Ek Madde 4 (Resmî Gazete Tarihi: 13.12.1951 Resmî Gazete Sayısı: 7981) 1995 ve 2001 Değişiklikleri

  • 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Ek Madde 4 uyarınca Eser üzerindeki hak sahipleri veya yetkili temsilcileri tarafından haksız içerik bulundurduğu iddia edilen internet sitesinin tespiti halinde ihtarname gönderilmesi suretiyle site yetkilisinin uyarılmasına rağmen üç gün içerisinde haksız içeriğin internet sitesinden kaldırılmadığı hallerde, hak sahipleri Cumhuriyet Savcılığına başvurarak haksız içeriğe erişimin engellenmesini talep edebilecekleri düzenlenmiştir. 
  • 1995 tarihinde yapılan değişiklikler ile birlikte bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları ilim ve edebiyat eserleri başlıklı ikinci madde kapsamında eser olarak değerlendirilmiştir.
  • 1995 tarihinde yapılan diğer bir değişiklikle birlikte; “Arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar.” düzenlemesi getirilerek bilgisayar programlarının eser niteliği ile ilgili sınırlamalar getirilmiştir.
  • 7/6/1995 tarihinde değiştirilen 38. maddede; bütün fikir ve sanat eserlerinin, kâr amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılmasının mümkün olduğu, ancak bu çoğaltmanın hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar veremeyeceği ya da eserden normal yararlanmaya aykırı olamayacağı hükmü düzenlenmiştir.

2004

5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu (Resmi Gazete Tarihi: 23/1/2004 Resmî Gazete Sayısı: 25355)

  • Teknolojide yaşanan gelişmeler neticesinde Türkiye’de 23.01.2004 tarihli ve 25355 sayılı “5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu” Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5070 sayılı Kanun, elektronik imzanın hukukî yapısını, elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini ve her alanda elektronik imzanın kullanımına ilişkin işlemleri kapsamaktadır.
  • 2016 yılında Kanun’un 10/1 (b) bendinde yapılan değişiklikler ile elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı nitelikli sertifika verdiği kişilerin kimliklerini tespit etmekle sorumlu tutulmuştur. 2021 yılında Kanun’un 10. maddesine yapılan ekleme ile elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının nitelikli sertifika verdiği kişilerin kimlik bilgilerini Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı vasıtasıyla uzaktan güvenilir bir biçimde tespit etmiş olması durumunda nitelikli sertifikayı kimlik kartına uzaktan güvenilir bir biçimde yükleyebileceği düzenlenmiştir. Bu doğrultuda nitelikli sertifikalar vatandaşların kimlik kartıyla eşleştirilmiş olup kimlik doğrulamada aktif bir biçimde kullanılması hedeflenmiştir.
  • 28.01.2021 tarihinde düzenlenmiş EK Madde 1 ile birlikte Kanun’a elektronik mühür ibaresi eklenmiş olup “başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve mühür sahibinin bilgilerini doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veri” şeklinde tanımlanmıştır.
  • 28.01.2021 tarihinde düzenlenmiş EK Madde 2 ile birlikte internet sitesi kimlik doğrulama sertifikası ve diğer elektronik sertifikalar Kanun kapsamına eklenerek sertifikasyon çeşitliliğinin artırılması hedeflenmiştir.

2005

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) – 2005 

  • Türk Ceza Kanunu’nun 2005 yılında yapılan değişikliklerinde, Türk Ceza Kanununun onuncu bölümünde bilişim alanında suçlar başlığı altında bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ile banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması konularında düzenleme getirmiştir.

  • 13/10/2022 tarihinde 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanunu’na halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma başlıklı 217/A maddesi eklenmiştir.

Madde 217/A- (Ek:13/10/2022-7418/29 md.)

(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.

2007

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (Resmî Gazete Tarihi: 23.05.2007 Resmî Gazete Sayısı: 26530) 

  • 5651 sayılı Kanun ile ilk defa;
    • İnternet aktörlerinin (içerik sağlayıcı, yer ve erişim sağlayıcı, toplu kullanım sağlayıcı) tanımı yapılmış ve bu aktorlerin hak ve sorumlulukları belirlenmiştir.
    • Yasada suçlar bakımından erişimin engellenmesi usul ve esasları düzenlenmiştir.
    • İnternet ortamında yayınlanan içerik nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilere ilişkin; içeriğin yayından çıkarılmasını sağlama ve cevap hakkı uygulamalarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.
    • Konusu suç teşkil eden (ve/veya küçükler için zararlı olan) içerik kapsamında filtreleme usulü öngörülmüştür.
    • Türkiye’de internet ortamındaki yayınlardan kanunda belirtilen katalog suçlara ilişkin şikâyetlerin yapılabileceği internet bilgi ihbar merkezi (ihbarweb.org.tr) kurulmuştur.
  •  2014 yılında Kanunda yapılan değişikliklerle birlikte yer sağlayıcıların yükümlülükleri detaylı olarak düzenlenmiş ve yükümlülüklere uyulmaması halinde idari para cezasının uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
  •  2015 yılında gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi başlıklı 8/A hükmü Kanun kapsamına dahil edilmiştir.
  • 29/7/2020 tarihinde düzenlenen ek madde ile birlikte “sosyal ağ sağlayıcı” kavramı Kanun kapsamına dahil edilip “sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır.
  • Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar; Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirler ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer vermekle yükümlü tutulmuşlardır.
  • Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar, kendilerine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları altı aylık dönemlerle Kuruma bildirmekle yükümlü tutulmuştur.
  • Sosyal ağ sağlayıcılar hesap verebilirlik ilkesine uygun şekilde hareket etmek, Kanunun uygulanmasında şeffaflığı sağlamak, Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli tüm bilgi ve belgeleri Kurum tarafından istenildiği zaman Kuruma vermekle yükümlü tutulmuştur.
  • Sosyal ağ sağlayıcı, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri almakla yükümlü tutulmuştur.
  • 29/7/2020 tarihinde düzenlenen ek madde ile birlikte bu Kanun kapsamında verilen idari para cezalarının; muhatabın yurt dışında bulunması hâlinde Kurum tarafından doğrudan muhataba yapılacak bildirimlerin 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılan tebligat hükmünde olacağı ve bu bildirimin yapıldığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebligat yapılmış sayılacağı hususu Kanun kapsamına dahil edilmiştir.
  • 29/7/2020 tarihinde düzenlenen ek madde ile birlikte “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hâkim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilir. Kararda, Birlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilir” hükmü Kanun kapsamına dahil edilerek unutulma hakkı benzeri bir başvuru düzenlenmiştir.
  • 13/10/2022 tarihinde EK 4 maddesine yapılan eklemelerle birlikte “Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması hâlinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması hâlinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından” sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube bulundurulması zorunlu hale getirilmiştir.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (Resmî Gazete Tarihi: 30.11.2007 Resmî Gazete Sayısı: 26716)

  • Yönetmeliğin amacı; içerik sağlayıcıların, yer sağlayıcıların ve erişim sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri düzenlemek olarak belirlenmiştir. Yönetmelik, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanuna dayanılarak hazırlanmıştır.

2008

Elektronik Haberleşme Kanunu (Resmî Gazete Tarihi: 10.11.2008 Resmî Gazete Sayısı: 27050)

  • Elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme altyapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesini düzenleyen kanundur.
  • İletişim ve haberleşmenin detaylı olarak düzenlendiği bu kanunda; elektronik haberleşme sektöründe yetkili merciler ve görevleri, tarifeler, erişim, geçiş hakkı, tüketici ve son kullanıcı haklarına da yer verilmiştir.
  • Kanunun Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğin Korunması başlıklı 51. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 9/4/2014 tarihli ve E.: 2013/122 K.: 2014/74 sayılı Kararı ile iptal edilip 27/3/2015 tarihinde yeniden düzenlenmiştir.
  • Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Türkiye’de telekomünikasyon sektörünü düzenleyip denetleyen kurumdur. Türkiye’nin ilk sektörel düzenleyici kurumudur. 2813 sayılı, 5 Nisan 1983 tarihli Telsiz Kanunu’nda değişiklik yapan 27 Ocak 2000 tarihli, 4502 sayılı kanun ile “Telekomünikasyon Kurumu” kurulmuştur. 5809 sayılı ve 10 Kasım 2008 tarihli, Elektronik Haberleşme Kanunu ile kurumun adı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak değiştirilmiştir.
  • 20/10/2012 tarih ve 28447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Ulusal Siber Güvenlik Çalışmalarının Yürütülmesi, Yönetilmesi ve Koordinasyonuna İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu gereğince 20/06/2013 tarih ve 28683 sayılı Resmi Gazate’de yayımlanan 2013/4890 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “2013-2014 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı” kapsamında, Ülkemizin siber güvenliğine karşı siber ortamda ortaya çıkan tehditlerin belirlenmesi, muhtemel siber saldırı ve olayların etkilerini azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerin geliştirilmesi ve belirlenen aktörlerle paylaşılması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde 27/05/2013 tarihinde Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM, TR-CERT) oluşturulmuştur.

İnternet Alan Adları Yönetmeliği (Resmî Gazete Tarihi: 07.11.2010 Resmî Gazete Sayısı: 27752)

  • Yönetmeliğin amacı; “.tr” uzantılı İnternet alan adları yönetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirlenmiştir. Alan adlarının yapısı, tahsisi, iptali, satış ve devrine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir.
  • 20/4/2021 tarih ve 31460 sayılı Resmi Gazete ile değişiklikler yapılarak alan adlarının yenilenmesi, feragati, iptali ve yeniden tahsisine ilişkin hükümler Yönetmelik kapsamına eklenmiştir. 

İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliği (Resmî Gazete Tarihi: 21.08.2013 Resmî Gazete Sayısı: 28742)

  • Tebliğin amacı, internet alan adları ile ilgili uyuşmazlık çözüm mekanizmasının işletilmesine, uyuşmazlık çözüm hizmet sağlayıcıların belirlenmesine ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
  • 30/12/2021 tarih ve 31705 2.Mükerrer Resmi Gazete ile Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcı (UÇHS) mekanizması oluşturulmuş ve UÇHS mekanizmasının işleyişine, görevlendirilmesine ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
        1.  

İnternet Alan Adları Tebliği (Resmî Gazete Tarihi: 21.08.2013 Resmî Gazete Sayısı: 28742)

  • İşbu Tebliğ; 7/11/2010 tarihli ve 27752 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İnternet Alan Adları Yönetmeliği kapsamında kayıt kuruluşlarının belirlenmesine, faaliyet göstermelerine ve “.tr” uzantılı internet alan adlarının yaşam çevrimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. 
  • 17/10/2020 tarih ve 31277 sayılı Resmi Gazete ile Başvuru sahibi; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve ilgili mevzuatı çerçevesinde gerekli bilgilendirmeleri yapmakla yükümlü tutulmuştur.
      1.  

2010

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (m.20) – 13.05.2010

  • 13.05.2010 tarih ve 27580 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20. maddesine “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” fıkrası eklenmek suretiyle kişisel verilerin korunması ilk defa “anayasal bir hak” olarak düzenlenmiştir.

2011

Tebligat Kanunu (Resmî Gazete Tarihi: 19.02.1959 Resmî Gazete Sayısı: 10139) Elektronik Tebligat Değişiklikleri 11.1.2011

  • Elektronik tebligat başlıklı Madde 7/a hükmünde 11/1/2011 ve 28/2/2018 tarihlerinde değişiklikler yapılarak tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olan gerçek ve tüzel kişiler kanunda sayılmıştır.
  • Elektronik tebligat uygulamasına 2019 yılında geçilmiş olup elektronik tebligata ilişkin usul ve esaslar 6 Aralık 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.

Elektronik Tebligat Yönetmeliği (Resmî Gazete Tarihi: 06.12.2018 Resmî Gazete Sayısı: 30617)

  • Yönetmelik, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca tebligat çıkarmaya yetkili makam ve merciler tarafından Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT) vasıtasıyla yapılacak elektronik tebligata ilişkin hususları kapsamakta olup Yönetmeliğin amacı, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
  • Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar Yönetmelikte sayılmış olup elektronik tebligat adresi alma zorunluluğuna tabi olanlar için yapılacak başvuru usulleri düzenlenmiştir.
  • Elektronik Tebligatın Yapılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 9/6 hükmü uyarınca elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

2013

Ödeme Ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun (Resmî Gazete Tarihi: 27.06.2013 Resmî Gazete Sayısı: 28690)

  • Ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerine, ödeme hizmetlerine, ödeme kuruluşlarına ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Kanundur.
  • 12/11/2019 tarihinde yapılan değişikliklerle birlikte ödeme hizmeti kullanıcısına ilişkin düzenlemeler Kanun kapsamına eklenmiştir.

2014

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (Resmî Gazete Tarihi: 05.11.2014 Resmî Gazete Sayısı: 29166)

  • 2014 yılında kabul edilen Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (ETDK), Türkiye’de e-ticaretin düzenlenmesi ve geliştirilmesi için önemli bir adım olmuştur. Kanun, elektronik ortamda yapılan işlemlere yönelik hükümler içermektedir. Bunlar arasında, ticari iletişim, sözleşme kurma, elektronik imza, tüketici hakları ve yetkili mahkeme hükümleri yer almaktadır. ETDK, ülke ekonomisine katkı sağlaması açısından da önem taşımaktadır. Elektronik ortamda yapılan ticari işlemlerin güvenilirliğini sağlamak, tüketicilerin haklarını korumak ve işletmelerin rekabet ortamında adil bir şekilde yer almasını sağlamak ETDK’nın amaçları arasındadır.

  • Kanun’un 11. maddesinde yer alan “Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilir. Kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla alıcının iletişim bilgilerini vermesi hâlinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir. İYS düzenlemesi gereği hizmet sağlayıcılar alıcılardan almış oldukları onayları en geç 01.06.2020 tarihine kadar İYS’ye aktarmakla yükümlü tutulmuşlardır. 

Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik (Resmî Gazete Tarihi: 15.07.2015 Resmî Gazete Sayısı: 29417)

  • Ticari elektronik iletilerin gönderilmesi, alınması ve işlenmesi ile ilgili kuralları belirlemektedir. Ayrıca, ticari elektronik iletilerle ilgili tüketicilerin haklarını ve bu hakların nasıl kullanılabileceğini de düzenlemektedir. Ticari elektronik iletilerle ilgili kuralları belirleyerek tüketicilerin haklarını korumayı amaçlamaktadır.
  • 28/8/2020 tarih ve 31227 sayılı Resmi Gazete ile Ticari Elektronik İleti onaylarının alınması ve iptali sürecinde İYS entegrasyonunun sağlanmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

2014

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği – (Resmî Gazete Tarihi: 27.11.2014 Resmî Gazete Sayısı: 29188)

  • Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği 27.11.2014 Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin amacı, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan “mesafeli sözleşmeler”e ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir. 

  • Bu yönetmelik, internet üzerinden yapılan satın alma işlemleri gibi mesafeli sözleşmelere yönelik hükümler içermektedir. Yönetmelikte, tüketicilerin hakları ve satıcıların yükümlülükleri açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, tüketicilerin ürünleri iade etme hakkı da yönetmelikte düzenlenmiştir. Bu sayede, tüketicilerin güvenli ve adil bir şekilde işlem yapmaları sağlanmaktadır.

  • Söz konusu yönetmelikte 23.08.2022 tarih ve 31932 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile cayma hakkının kullanımına ilişkin önemli değişiklikler yapılmıştır.

2015

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği (Resmî Gazete Tarihi: 10.01.2015 Resmî Gazete Sayısı: 29232)

  • Yönetmeliğin amacı; reklam veren, reklam ajansları, mecra kuruluşları ve reklamcılık ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile ticari uygulamada bulunanların uyması gereken ilkeleri ve bu ilkeler çerçevesinde yapılacak inceleme esaslarını belirlemek ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketicileri korumak olarak düzenlenmiştir. Yönetmelik, ayrıca tüketiciye yönelik her türlü ticari reklam ve haksız ticari uygulamayı kapsamaktadır.
  • 28/12/2018 tarihinde yapılan ekleme ile birlikte “karşılaştırmalı reklam” kavramı Yönetmelik kapsamına dahil edilmiş olup karşılaştırmalı reklamlar; “Tanıtımı yapılan mal veya hizmete ilişkin hususlarla aynı amaca ya da aynı ihtiyacı karşılamaya yönelik rakip mal veya hizmetlere ilişkin hususların karşılaştırıldığı reklamlar” olarak tanımlanmıştır.
  • 4/1/2017 tarihli düzenlemeyle birlikte karşılaştırmalı reklamların Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere aykırı olmaması koşullarıyla yapılabileceği hususu düzenlenmiştir.
  • 1/2/2022 tarihinde yapılan eklemelerle birlikte “kişiselleştirilmiş fiyat” Yönetmelik kapsamına dahil edilmiştir. Tüketiciye bu şekilde bir fiyat sunulması durumunda, bu hususa ilişkin bilgi ile o mal veya hizmet ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcı tarafından belirlenen güncel satış fiyatına ve kişiselleştirilmiş fiyata aynı alanda yer verilmesi gerektiği Yönetmelikte düzenlenmiştir.
  • 1/2/2022 tarihinde yapılan düzenlemeyle birlikte; internet ortamında satışa sunulan bir mal veya hizmetin fiyat, nitelik ve benzeri hususlarında karşılaştırma yapılarak sıralama yapılması durumunda, sıralamanın hangi ölçütler dikkate alınarak oluşturulduğuna ilişkin bilgiye aynı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirilerek ayrıntılı bilgi alabileceği açılır ekranda kolayca görülebilecek şekilde yer verilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

2016

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu – (Resmî Gazete Tarihi: 07.04.2016 Resmî Gazete Sayısı: 29677)

  • 2016 yılında kabul edilen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin korunması konusunda çeşitli hükümler içermektedir. Bu kanun, kişisel verilerin toplanması, işlenmesi, saklanması ve silinmesi gibi konuları düzenlemekte ve kişisel verilerin korunması için çeşitli tedbirler öngörmektedir. Bu tedbirler arasında, kişisel verilerin işlenmesi için açık rıza alınması, kişisel verilerin güvenliği ve gizliliği ile ilgili yükümlülüklerin belirlenmesi, veri sorumluları ve veri işleyenlerin görevleri ve sorumlulukları ile ilgili hükümler yer almaktadır.

2021

Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik (Resmî Gazete Tarihi: 16.04.2021 Resmî Gazete Sayısı: 31456)

  • Ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği Yönetmeliktir.
  • Yönetmeliğin 3. maddesinde kripto varlıkların, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağı ve kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağı hususu hükme bağlanmıştır.

2021

Bilişim Suçları İhtisas Mahkemeleri 

  • 30.11.2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan HSK kararı uyarınca 15.12.2021 tarihinden itibaren;
  • Bilişim Sistemlerinin kullanılması suretiyle nitelikli hırsızlık
  • Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık
  • Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık
  • Bilişim sistemlerine girme
  • Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
  • Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
  • Yasak cihaz veya programlar
  • Bilişim alanında yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbiri uygulanması

suçlarının özel görevli bilişim suçları ihtisas mahkemesi tarafından incelenmesi öngörülmüştür.