Konu 07 – İnternet Bankacılığı, Elektronik Para, Dijital Para ve Kripto Para Hukuku
- İnternet Bankacılığı Dolandırıcılıkları ve Hukuki Sorumluluk
İnternet bankacılığı dolandırıcılıkları çoğunlukla iki adımda gerçekleştirilmektedir.
Birinci adımda, hacker diye tabir edilen kişiler müşterinin hesap bilgileri olan şifre ve parola gibi bilgilerini ele geçirmektedir.
İkinci adımda, hacker bu müşterinin bilgileri kullanarak mağdur kimsenin hesabındaki parayı çekmek için bir başka hesaba göndererek dolandırıcılık eyleminde bulunur.
İlk işlem için hacker müşterinin kişisel bilgilerini ele geçirmek için çoğunlukla aynı olmak üzere çok çeşitli yöntemler kullanır.
Casus programlar ile şifreleri ele geçiren korsanlar, bu şifreler ile rahatlıkla sanki hesap sahibiymiş gibi işlem yaparlar.
İkinci aşamada ise genellikle sahte kimliklerle açılan hesaplara aktarılan paralar ya banka şubeleri veya ATM’ler aracılığıyla nakit olarak çekilmekte, kredi kartlarına yüklemeler yapılıp harcamalar yapılmakla veya son dönemlerde olduğu gibi cep telefonlarına kontör yüklenebilmektedir. Görüldüğü üzere bu tip dolandırıcılık olaylarında müşterinin şifresinin ele geçirilmiş olması eylemin tamamlanması ve zararın doğması için yeterli bir etken değildir. Nitekim son dönemlerde bu tip dolandırıcılık eylemleri neticesinde çalınan paralar harcanmadan bloke konulmak suretiyle müşteri hesabına geri döndürülebilmektedir. Bu durumu bir eve girip hırsızlık yapan ve ancak çaldığı malları ev dışarısına çıkaramayarak evin içerisinde bırakan kişinin durumuna benzetebiliriz.
- T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas: 2012/11-550 Karar: 2012/820 Karar Tarihi: 21.11.2012
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı banka nezdindeki hesapta bulunan paranın internet bankacılığı aracılığı ile davacının iradesi dışında üçüncü kişilerce çekilmesinde davacıya atfedilecek bir kusurun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, internet bankacılığı kavramı ile bankaların mudileriyle yaptığı sözleşmelerin hukuki niteliğinin açıklanmasında yarar bulunmaktadır.
İnternet, birden fazla haberleşme ağının (network) bilgisayarlar aracılığıyla meydana getirdikleri bir iletişim ortamıdır. (Sözer, B.; Elektronik Sözleşmeler, İst. 2002, S.7)
Günümüzde internet, tüm dünya üzerine yayılmış olan çok geniş bir bilgisayar ağı durumunu gelmiştir. Bu iletişim ağından yararlanan internet bankacılığı; teknolojide meydana gelen gelişmeler sonucu ortaya çıkan ve hemen hemen bütün bankacılık işlemlerinin internet üzerinden yapılabilmesini sağlayan elektronik bir bankacılık türüdür. Es söyleyişle, interaktif bankacılık, bankacılık hizmetlerinin internet üzerinden sunulduğu bir bankacılık türü olarak da tanımlanabilir.
Bankalar tarafından hazırlanan sözleşmelerde yer alan yaygın tarifiyle internet bankacılığı ise; şahsın kablolu, kablosuz iletişim sistemleri ile teknik şartlara haiz bilgisayar, GSM, telefon gibi araçlar üzerinden ve internet-wap aracılığı ile otomatik, sesli yanıt sistemi ile şifre ve parolayı kullanarak, bankanın belirleyeceği kurallar ve limitler dahilinde şahsın banka hesapları üzerinde her türlü işlem yapma yöntemidir.
İnternet bankacılığındaki en önemli sorun, hiç kuşkusuz güvenlik sorunudur. Güvenli bir internet bankacılık hizmetinin sunulmasında, böyle bir hizmetin alınmasında, hem bankanın hem de müşterinin üzerine düşen yükümlülükler ve sorumluluklar vardır. Bu bağlamda, internet bankacılığı hizmetini müşterilerine bankalar sunduğuna göre, bu sistemin güvenliğine yönelik tüm tedbirleri almaları ve sistemi bilinen en son teknolojik gelişmeye uygun hale getirmeleri büyük önem taşımaktadır. Hiç kuşkusuz, müşterilerin de internet bankacılığında kullanılmak üzere kendilerine verilen kullanıcı adı, şifresi ve diğer bilgileri üçüncü kişilerin eline geçmesini önleyecek gerekli tedbirleri almaları ve bu konuda azami özeni göstermeleri gereklidir.
İnternet ortamında ortaya çıkabilecek siber suç eylemleri, büyük ölçüde bu ortamı sağlayan bilgisayar sistemi veya verilerine çeşitli maksatlarda ve haksız olarak yapılan müdahaleleri ve bu sistemde zararlı içerikli bir takım yayınları bulundurmak şeklinde olmaktadır. Örneğin, bir bilgisayar sistemine zarar verme amacı taşıyan <hacking>, verilerin değiştirilmesi, bir bilgisayar sistemine zarar verici amaçlar için yetkisiz e-mailler (spam), virüsler, <truva atı> gibi zarar verici kodların ya da çocuk pornografisinin gönderilmesi gibi eylemler bu niteliktedir. ((Mahmut Koca, Ünal Tekinalp’e Armağan, C.3., İst. 2003, s.789-790)
Bankacılık işlemleri alanında sözleşme özgürlüğü ilkesinin etkili bir şekilde uygulanmaması nedeniyle bankaların sorumluluğu konusunda özel düzenlemelerin ve yorumların yapılması da bir gerekliliktir. (Ahmet Battal, Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2001, s.1)
İnternet bankacılığında asıl sorun, hiçbir kusuru olmayan hesap sahibinin internet bankacılığı sisteminden dolayı zarar görmesi halinde durumun ne olacağı noktasında toplanmaktadır.
Bankalar, yazılı veya sözlü duyurularla halktan faiz veya ivaz karşılığında topladıkları paraları Türk ekonomisinin güçlenmesi doğrultusunda değerlendiren ve aynı zamanda bu mevduatlardan para kazanan kuruluşlardır. Bankalar kendilerine yatırılan paraları istenildiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdürler. Bu tanımlamaya göre mevduat ödünç (karz) ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Bunun sonucu mevduatın niteliğine uygun düştüğü oranda karz (ödünç) veya usulsüz tevdi hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir (aynı ilkelere HGK’nun 15.06.1994, 1994/11-178-398 sayılı kararında da yer verilmiştir)
Bilindiği üzere, ödünç sözleşmesi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) <Karz akdi> başlıklı 306. vd. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmü; <Karz, bir akittir ki onunla ödünç veren, bir miktar paranın yahut diğer bir misli şeyin mülkiyetini ödünç alan kimseye nakil ve bu kimse dahi buna karşı miktar ve vasıfta müsavi aynı neviden şeyleri geri vermekle mükellef olur.> şeklindedir. Bu hükme göre; ödünç alan konumundaki banka, kendisine ödünç verilen parayı kararlaştırılmışsa faizi ile birlikte iadeye mecburdur.
Bu hükme paralel düzenleme 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 61. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; <4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, BK’nun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.> şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Vedia akitlerinde usulsüz tevdi durumunun hükme bağlandığı BK’nun 472/1. maddesi uyarınca da usulsüz tevdi durumunda paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçecektir.
TTK’nun 20. maddesi hükmüne göre, banka basiretli tacirden beklenen özen derecesini de göstermek zorundadır, aksi halde hafif kusurundan dahi sorumludur. (İbrahim Kaplan, Bankanın Hukuki Sorumluluğu, Haluk Tandoğan’ın Hatırasına Armağan, S.455; Tandoğan, Bankacılıkta Sorumluluk, C.3, s.110) Bu sorumluluğu kaldırmaya yönelik sözleşmeler de geçerli değildir. Zira BK’nun 99 ve 100/3 maddesine göre, hile ve ağır kusurun varlığı halinde borçluyu sorumluluktan kurtaran sözleşme şartları ahlak ve dürüstlük kuralına aykırı olduğundan geçersizdir. (Mustafa Çeker, Hukuki Yönüyle Banka Mevduatı, Adana 2004, S.281-233)
Sorumsuzluk anlaşmalarına getirilen sınırlama daha güçlü durumdaki bankalara karşı daha zayıf durumdaki kişiyi koruma (sosyal adalet) nedenine dayanmaktadır.
Bankalar, bir güven kurumları olup, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlardır. Objektif özen borcu altında bulunan bankalar, hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.
Bankalar, diğer alanlarda olduğu gibi, internet ortamında yapılacak işlemlerde de sistem güvenliğini sağlama yükümlülüğü altındadırlar. Bu çerçevede, banka, mevduat sahiplerinin güvenli bir şekilde işlem yapabilmesini için gerekli güvenlik altyapısını hazırlamak zorundadır. Bu kapsamda, bankanın, interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması gereklidir. Sistem güvenliğinin sağlanamamasından kaynaklanan zararların sorumluluğu bankaya ait olacaktır. (Mustafa Çeker, İnternet Bankacılığı İşlemlerindeki Usulsüzlüklerden Bankaların Sorumluluğu, S.8)
Bu açıklamalar ışığında, internet bankacılığı faaliyeti yürüten bankalar, bankadaki paranın internet ortamında üçüncü kişilerce usulsüz olarak havale edilmesi durumunda mudinin parasını yukarıda açıklanan mevzuat çerçevesinde iade etmekle yükümlüdürler. Usulsüz işlemlerle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam eder. Banka, usulsüz işlemin gerçekleşmesinde mevduat sahibinin müterafik kusurunun bulunduğunu ispat etmesi halinde tazminatta indirim isteyebilir.
Genel Kurulda bir kısım üyeler; internet bankacılığı sisteminden yararlanmak için gerekli şifre ve parola benzeri kişisel bilgilerin bankanın bilgisayar sistemine dışarıdan girilerek elde edilemediğini, müşteri bilgisayarlarına dışarıdan müdahale yöntemleriyle bu bilgilerin ele geçirildiğini, dolayısıyla kişisel bilgisini gerektiği gibi muhafaza etmeyen müşterilerin bilgisayar korsanlıklarıyla oluşan zararlardan sorumlu olmalarının gerektiğini belirtmişlerse de, bu görüş, kurul çoğunluğunca benimsenmemiş ve günümüzün teknolojik seviyesinde elektronik imza vb. gibi gelişmiş güvenlik önlemlerinin alınmasının mümkün bulunduğu ve bu tedbirleri almanın hizmet sunucusu olan bankaların yükümlülüğünde olduğu ifade edilmiştir.
Somut olayda davalı banka, davacının müterafik kusurunu ve suç teşkil edebilecek bir eyleminin varlığını da kanıtlayamadığından davacı mudinin kendisine tevdi ettiği mevduatı aynen iade etmekle yükümlüdür.
Bu itibarla; Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas Numarası: 2017/4888 Karar Numarası: 2019/2015 Karar Tarihi: 11.03.2019
“ Dava, davalı banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi) Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK’nın 306. ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir. Somut olayda davacıya ait para, davacı hesabından dava dışı kimliği belirli kişi adına hesaptan bir başka hesaba bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile havale edilmiş olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacaktır. Dosya kapsamından, işlemlerde davacının üçüncü kişilerle el ve işbirliği ile veya başka şekilde kusurlu davrandığı kanıtlanmamıştır. Davalı banka tarafından, hesapta bulunan paranın güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı, kötüniyetli kişilerin işlemlerine karşı korunamadığı, bu kişilerin eylem ve işlemlerine karşı koruyacak etkili mekanizmayı, güvenlik önlemlerini geliştirmediği, bu önlemleri kullanmayı, müşterileri için zorunlu hale getirmediği anlaşılmaktadır. O halde, davalı bankanın hesaptan çekilen tüm paradan sorumlu olduğunun, ilke olarak kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, davalı bankanın mevduatı iade yükümlülüğünün devam ettiği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”
- T.C Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 9607 Karar: 2017 / 5061 Karar Tarihi: 15.06.2017
“Davacı vekili, müvekkilinin kartından bilgisi dışında 1.200-USD tutarlı harcama yapıldığını, müvekkilinin bu harcamayı bildiren mesajı alır almaz davalı bankayı arayarak işlemlerin bilgisi dışında olduğunu, onay vermediğini bildirmesine rağmen davalı tarafından herhangi işlem yapılmayıp borcun kartına yansıtıldığını, bu miktarın müvekkili tarafından ödendiğini, davalının yeterli önlemleri almayarak bu usulsüz harcamadan sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ödemiş olduğu miktarın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu işlemin “3D …” sisteminden şifre girilerek yapıldığını, 3D güvenlik üyesi iş yerlerinden kart şifresi ve diğer bilgileri girilme suretiyle yapılan işlemlerden kart hamilinin sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu işlemin 3D … sistemi kullanılarak gerçekleştirildiği, bu sistemin internet üzerinden kredi kartı ile yapılan alışverişlerde güvenliği sağlamayı amaçladığı, internet üzerinden yapılacak dolandırıcılığın büyük bilgi birikimi gerektirdiği, bankaların müşterilerin internet işlemlerini sabit şifreler kullanarak yapmalarını engelleyerek her seferinde farklı şifre kullanmalarını sağlaması gerektiği, davalı bankanın farklı şifre kullandığına ilişkin bilgi ve belge olmadığı, işlemler sırasında yeterli güvenliği sağlayamayan davalı bankanın kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.”
- Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemler, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları
- Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri ve Ödeme Hizmetleri
27/6/2013 Tarihli ve 28690 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6493 Sayılı Ödeme Ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda yer alan Tanımlara göre;
“Ödeme kuruluşu: Ödeme hizmeti sağlamak ve gerçekleştirmek için bu Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 12. maddesine göre ödeme hizmetleri aşağıdaki faaliyetleri içermektedir;
- a) Ödeme hesabına para yatırılması ve ödeme hesabından para çekilmesine imkan veren hizmetler de dâhil olmak üzere ödeme hesabının işletilmesi için gerekli tüm işlemleri,
b)Ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcısı nezdinde bulunan ödeme hesabındaki fonun aktarımını içeren, bir defaya mahsus olanlar da dâhil doğrudan borçlandırma işlemi, ödeme kartı ya da benzer bir araçla yapılan ödeme işlemi ile düzenli ödeme emri dâhil para transferini,
- c) Ödeme aracının ihraç veya kabulünü,
ç) Para havalesini,
d)Gönderen tarafından ödeme işleminin yapılmasına ilişkin onayın bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı aracılığıyla verildiği ve ödemenin ödeme hizmeti kullanıcısı ile mal veya hizmet sağlayan arasında sadece aracı olarak faaliyet gösteren bir bilişim veya elektronik haberleşme işletmecisine yapıldığı ödeme işlemini,
- e) Fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetleri,
- f) (Ek:12/11/2019-7192/8 md.) Ödeme hizmeti kullanıcısının isteği üzerine başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısında bulunan ödeme hesabıyla ilgili sunulan ödeme emri başlatma hizmetini,
- g) (Ek:12/11/2019-7192/8 md.) Ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması hizmetini,
ğ) (Ek:12/11/2019-7192/8 md.) Ödemeler alanında toplam büyüklük veya etki alanı açısından Bankaca belirlenecek seviyeye ulaşan diğer işlem ve hizmetleri,
ifade eder.
- Maddede yer alan hükme göre Ödeme hizmeti Sağlayıcıları sınırlı sayıdadır ve banka ve ödeme hizmeti sağlayıcısı dışındaki kişiler ödeme hizmeti sunamazlar;
- a) 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar,
- b) Elektronik para kuruluşları,
- c) Ödeme kuruluşları,
ç) (Ek: 17/4/2017-KHK/690-68 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/58 md.) Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi,
ödeme hizmeti sağlayıcısıdır.
- Elektronik Para Kuruluşları
27/6/2013 Tarihli ve 28690 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6493 Sayılı Ödeme Ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda yer alan Tanımlara göre;
“Elektronik para: Elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değer
Elektronik para kuruluşu: Bu Kanun kapsamında elektronik para ihraç etme yetkisi verilen tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır.
Elektronik para şirketlerinin kurulabilmesi için bir takım şartlar öngörülmüştür.
-
- Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik 11. maddesinde belirtilen şekilde Merkez Bankasından faaliyet izni alınması zorunludur.
- Kanunun 5. maddesine göre Elektronik Para Şirketlerinin kurulabilmesi için aşağıda belirtilen özellikleri sağlaması gerekmektedir:
-
- Anonim şirket şeklinde kurulması,
- Nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az beş milyon Türk Lirası olması,
- Sistemi işletebilmek için yeterli sayıda nitelikli personel çalıştırması ve gerekli teknik donanım ile yönetime sahip olması,
- Yeterli risk yönetimine sahip olması ve bilgilerin güvenliği ile güvenilirliğine ve iş sürekliliğine dair gerekli tedbirleri alması,
- Sistemin, katılımcıların ve işletim kurallarının bu Kanuna ve bu Kanun uyarınca çıkarılacak düzenlemelere uygunluğunu sağlaması,
- Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
- Bankanın etkin gözetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması,
- Sermayesinde yüzde on ve üzerinde paya sahip olanların ve kontrolü elinde bulunduranların 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda banka kurucuları için aranan nitelikleri haiz olması, gerekir.
Kanunun 28. maddesinde izinsiz ödeme sağlayıcısı gibi hizmet vermek suç olarak düzenlenmiştir;
“(1)Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösteren gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belgelerde, ilan ve reklamlarda veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösterdiği izlenimini yaratacak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkra kapsamında tanımlanan suçların bir iş yeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu işyerinin iki aydan altı aya kadar, tekerrür hâlinde sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
(4) Bu Kanun kapsamında verilmiş olan faaliyet izni iptal edilen sistem işleticisinin, ödeme kuruluşunun veya elektronik para kuruluşunun faaliyetine devam etmesi durumunda da bu madde hükümleri uygulanır.”
2023 itibariyle TCMB İnternet sitesinde yer alan Aktif Ödeme Kuruluşları aşağıdaki gibidir;
Aktif Ödeme Kuruluşları (Kodlar)
Aypara Ödeme Kuruluşu A.Ş. (880)
Ceo Ödeme Hizmetleri A.Ş. (878)
Efix Ödeme Hizmetleri A.Ş. (876)
Elekse Elektronik Para ve Ödeme Kuruluşu A.Ş. (855)
Faturakom Ödeme Hizmetleri A.Ş. (858)
Föy Fatura Ödeme Kuruluşu A.Ş. (859)
Global Ödeme Hizmetleri A.Ş. (884)
GönderAl Ödeme Hizmetleri A.Ş. (851)
İstanbul Ödeme ve Elektronik Para A.Ş. (883)
Klon Ödeme Kuruluşu A.Ş. (881)
MoneyGram Turkey Ödeme Hizmetleri A.Ş. (871)
N Kolay Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (852)
Nestpay Ödeme Hizmetleri A.Ş. (865)
Octet Express Ödeme Kuruluşu A.Ş. (874)
Ödeal Ödeme Kuruluşu A.Ş. (868)
Paragram Ödeme Hizmetleri A.Ş. (888)
Pay Fix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (882)
Paybull Ödeme Hizmetleri A.Ş. (892)
Paynet Ödeme Hizmetleri A.Ş. (866)
Paytrek Ödeme Kuruluşu Hizmetleri A.Ş. (856)
Pratik İşlem Ödeme Kuruluşu A.Ş. (860)
Ria Turkey Ödeme Kuruluşu A.Ş. (879)
Sender Ödeme Hizmetleri A.Ş. (875)
Trend Ödeme Kuruluşu A.Ş. (862)
Tronapay Ödeme Hizmetleri A.Ş. (887)
Vezne24 Tahsilat Sistemleri ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (885)
Western Union Turkey Ödeme Hizmetleri A.Ş. (886)
Faaliyet İzni İptal Edilen Ödeme Kuruluşları
Buradaöde Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Misyon Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Tam Fatura Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Paytrek Ödeme Kuruluşu Hizmetleri A.Ş.
Faaliyet İzni Sona Eren Ödeme Kuruluşları
PayU Ödeme Kuruluşu A.Ş.
2023 itibariyle TCMB internet sitesinde yer alan aktif Elektronik Para şirketleri aşağıdaki gibidir;
A Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (913)
Ahlatcı Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (894)
As Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (911)
Aköde Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (836)
Belbim Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (828)
Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (825)
BPN Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (850)
Cemete Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (826)
Ceo Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (878)
D Ödeme Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (830)
Dgpara Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (893)
DSM Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (848)
Erpa Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (837)
Fastpay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (891)
Faturamatik Elektronik Para ve Ödeme Kuruluşu A.Ş. (861)
Fzypay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (896)
Hızlıpara Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (833)
IQ Money Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (889)
İninal Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (832)
İstanbul Ödeme ve Elektronik Para A.Ş. (883)
İyzi Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (864)
Lydians Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (890)
Moka Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (857)
Moneyout Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (917)
Moneypay Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (842)
N Kolay Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (852)
Nomu Pay Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (831)
Ozan Elektronik Para A.Ş. (839)
Paladyum Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (834)
Papara Elektronik Para A.Ş. (829)
Papel Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (914)
Parakolay Elektronik Para A.Ş. (847)
ParaQR Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (897)
Parolapara Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (846)
Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (849)
Paypole Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (916)
Paytr Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. (863)
Pratik İşlem Ödeme ve Elektronik Para A.Ş. (860)
Rubik Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (899)
Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (838)
Token Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (840)
Tom Pay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (912)
TT Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (870)
TTM Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (843)
Turk Elektronik Para A.Ş. (827)
Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. (869)
Turkonay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (915)
UPT Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. (853)
Vepara Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (845)
Vizyon Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (854)
Vodafone Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. (835)
III. Kripto Para Hukuku
- Genel Olarak
Teknoloji ile birlikte gelişen ve değişen her şey gibi para da çağın gereklerine ayak uydurarak değişmektedir. Son yıllarda Dijital Para, Sanal Para Kripto para kavramları artık hayatımızda yerini almıştır.
Dijital paralar, henüz yasal olarak yeknesak şekilde düzenlenip kabul edilebilmiş değildir. Türkiye’de de Elektronik Para ve Ödeme Kuruluşları ile ilgili düzenleme olsa da, dijital para, sanal para ya da kripto para olarak isimlendirilen kavramlar hukuken düzenlenmemiştir.
.Kripto paralar “Blok Zincir Teknolojisi” (Blockchain) adı verilen şekilde bir çok sunucunun bir araya gelmesiyle oluşan ağ üzerinde işlem görürler.
- Kripto Paranın Özellikleri
Kripto paralar, çok yüksek işlemcisi olan bilgisayarlarla, kompleks algoritmaları çözerek üretilebilmektedir. Kripto üretimine “kripto madenciliği” ismi de verilir.
Kripto paranın güvenliği ile ilgili BDDK tarafından yayınlanan rapora göre; “Kripto paralar içerdikleri karmaşık matematiksel fonksiyonlar nedeniyle taklit edilemedikleri, özel kurallara bağlı kalmadan hızla el değiştirebildikleri ve aynı kripto para aynı anda birden çok yerde kullanılmadığı için kullanıcı güvenini kazanmakta ve gerçek paralara alternatif olabilmektedirler.
Ancak bu durum kripto paraların çalınamadıkları anlamına da gelmemektedir. Aynen gerçek paralar da olduğu gibi kripto paralarda çalınabilmekte ve dolandırıcılık gibi bir çok suç içeren faaliyete konu olabilmektedir. Kripto paralar basılı paradan farklı olarak dijital ortamda üretildiği için bunların korunması fiziki paraya göre daha fazla teknik bilgi içermekte ve her ne kadar kripto paranın kendisi güvenli olsa da üzerinden kullanıldığı cihazlar ve ağın güvenlik açıkları nedeniyle çalınabilir hale gelmektedir.
Bütün bunlara ek olarak kripto paranın ödeme aracılığıyla kullanılması durumunda karşı tarafın talep 24 edilen ürün ya da hizmeti gerçekten sunan kişi ya da işletme olduğundan emin olabilmek için başka ek güvenlik önlemleri de gerekmektedir çünkü kripto paraların sunduğu en önemli olanaklardan biri de izlerinin takip edilmesinin neredeyse imkansız olmasıdır.
Konu bu bağlamda değerlendirildiğinde sahip olunan kripto paraları korumak için herhangi bir dijital varlığı korumak için alınan önlemlerden bir seviye daha yüksek önlemler almak ve bu paraları kullanarak yapılan alışverişlerde e-ticaretteki güvenlik prosedürlerinin en katılarını uygulayarak kripto paranın gönderileceği kişinin gerçekten gönderilmesi gereken kişi olduğuna kanaat getirmeyi temin eden mekanizmalar kurmak yerinde olacaktır. “
- Dünya Üzerinde Kripto Para Uygulamaları
Türkiye’de elektronik paraların hukuki statüsü ve yasal düzenlemesi bulunurken, kripto paraların bir yasal düzenlemeye tabi olmadığı görülmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri sanal ve kripto paralar konusunda yasası olan ülkelerden birisi. Token Taxonomy Act of 2019, sanal para birimleri gibi dijital paraların düzenlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu kanuna göre sanal para birimleri menkul kıymetlerden değildir, ancak sanal mülkler değerler olarak vergilendirilebilir hale gelmiştir. (Kaynak)
Kanada, Bitcoin gibi kripto paralar ve dijital dövizler açısından uygulamada ılımlı yaklaşım sunan dünya ülkelerinden birisidir. Karapara aklama haricinde kullanımı desteklemektedir. Sanal para kabul eden yerlerde hizmet ve ürünleri satın almak için serbestçe kullanabilmekte ve diğer dövizlere dönüştürülebilmektedir. Kanada’da kripto paralar emtia kabul edilmekte ve geçerli olan vergi hukuku aynen kripto paralara da uygulanmaktadır. (Kaynak)
Avustralya, Bitcoin’i ne para ne de bir yabancı para birimi olarak kabul etmektedir ve Avustralya Vergi Dairesi (ATO) onu sermaye kazancı vergisi amaçları için bir varlık olarak kabul etmektedir. (Kaynak)
Avrupa Birliği, Haziran 2023’te MICA (Markets in Crypto-Assets Regulation) Kripto Varlık Regülasyonunu yayınlamıştır. Bu düzenlemeye göre “kripto varlık”, “bir değerin veya bir hakkın, dağıtılmış defter teknolojisi veya benzer teknoloji kullanılarak elektronik olarak transfer edilebilir ve saklanabilir dijital temsili” şeklinde tanımlanmıştır.
- Türk Hukukunda Kripto Varlıkların Yeri
- 2013 BDDK Açıklaması
BDDK 2013 yılında kripto para ile ilgili aşağıdaki basın açıklamasını yapmıştır:
“Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir.
Diğer taraftan, Bitcoin ve benzeri sanal paralar ile gerçekleştirilen işlemlerde tarafların kimliklerinin bilinmemesi, söz konusu sanal paraların yasadışı faaliyetlerde kullanılması için uygun bir ortam yaratmaktadır. Ayrıca Bitcoin, piyasa değerinin aşırı oynak olabilmesi, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi gibi risklerin yanı sıra yapılan işlemlerin geri döndürülemez olmasından dolayı operasyonel hatalardan ya da kötü niyetli satıcıların suistimalinden kaynaklı risklere de açıktır. “
- 2021 Kripto Para Yönetmeliği
16 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘’Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’’ (Yönetmelik) ile Türk hukukunda kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Yönetmelik 3’üncü maddesi uyarınca kripto varlık; dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.
Yönetmelik uyarınca kripto varlıklara ilişkin olarak;
- ödemelerde doğrudan veya dolaylı kullanılmaması,
- ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet verilmemesi,
- ödeme hizmeti sağlayıcılarının, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştirmemesi,
- ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesi gerektiği düzenlenmiştir.
- 2021 Yılı Kripto Varlıklar, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesi Yönetmelik Değişikliği
01.05.2021 tarihinde Suç Gelirlerinin Aklanmasının Ve Terörün Finansmanın Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasına yönelik olarak “yükümlülüler” arasına kripto para hizmet sağlayıcılar da dahil edilmiştir.
“Yükümlü” olarak tanımlanan finansal ve finansal olmayan kuruluşlar ile bazı iş ve meslek gruplarının, faaliyet alanları ve verdikleri hizmetlerden dolayı suçlular tarafından aracı olarak kullanılabilme ihtimali bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, yükümlüler tarafından yapılan işlemler ve verilen hizmetler suçlular tarafından suç işlemek amacıyla kullanılabilmektedir. Bu durumun önlenebilmesi, yükümlülerin aklama ve terörizmin finansmanı suçu ve bu suçlarla mücadele konusunda bilinçlendirilmeleri ve farkındalıklarının artırılması amacıyla “önleyici” bir fonksiyon üstlenmeleri sağlanmaya çalışılmıştır.
Dolayısıyla, yükümlüler suçla mücadelede Mali Suçları Araştırma Kurulunun en önemli paydaşı konumundadır. Yükümlüler, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 2/1-d maddesi ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin (Tedbirler Yönetmeliği) 4/1 inci maddesinde belirlenmiştir. Tedbirler Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına 01 Mayıs 2021 tarihli ve 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile eklenen (ü) bendine göre, “kripto varlık hizmet sağlayıcılar” anılan tarih itibariyle yükümlüler arasına alınmıştır. (https://ms.hmb.gov.tr/uploads/sites/12/2021/05/Kripto-Varlik-Hizmet-Saglayicilar-Rehberi.pdf )
Yönetmelik Uyarınca Kripto Para Hizmet Sağlayıcıların Yükümlülükleri
- Kimlik Tespit Yükümlülüğü:
Yükümlüler, kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce, işlem yapanlar ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmek zorundadır. Kimlik tespiti, iş ilişkisi tesisinden veya işlem yapılmadan önce tamamlanır. Sürekli iş ilişkisi tesisinde, iş ilişkisinin amacı ve mahiyeti hakkında bilgi alınır.
- Şüpheli İşlem Bildirim Yükümlülüğü:
5549 sayılı Kanunun “Şüpheli işlem bildirimi” başlıklı 4 üncü maddesi gereğince, yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin, yükümlüler tarafından Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına (MASAK) bildirilmesi zorunludur.
- Bilgi ve Belge Verme Yükümlülüğü:
Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar, Başkanlık ve denetim elemanları tarafından istenilecek her türlü bilgi, belge ve bunlara ilişkin her türlü ortamdaki kayıtları, bu kayıtlara erişimi sağlamak veya okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri tam ve doğru olarak vermek ve gerekli kolaylığı sağlamakla yükümlüdür.
- Muhafaza ve İbraz Yükümlülüğü:
Yükümlüler, bu Kanunlarla getirilen yükümlülüklere ve işlemlerine ilişkin her türlü ortamdaki; belgeleri düzenleme tarihinden, defter ve kayıtları son kayıt tarihinden, kimlik tespitine ilişkin belgeleri ise son işlem tarihinden itibaren sekiz yıl süreyle muhafaza ve istenmesi halinde yetkililere ibraz etmekle yükümlüdür.
- Kripto Para ile İlgili Mahkeme Kararları
- Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Dosya No: 2020/1149, Karar No: 2020/905
‘‘…Alıntılanan Yargıtay ilamı çerçevesinde eldeki dosyada hiç bir araştırma yapılmaksızın talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte eldeki dosyada özel bir durumun söz konusu olduğu da açıktır. Zira talep eden müteveffanın “Apple İCloud” kimliğinin terekenin aktifinde olduğunun da tespitini talep etmiştir.
Gelişen teknolojilerin insan hayatını kolaylaştırması yanında bir kısım yeni kavramlar ve hukuki sorunlar yarattığı bilinen bir gerçektir. Bunların en başında da mülkiyet kavramının başkalaşımının geldiği söylenebilir.
Düne kadar mülkiyet kavramı menkul ve gayrimenkul mülkiyeti ile bir kısım sınırlı ayni haklar etrafında şekillenirken, son dönemde fikri mülkiyet kavramının gelişimi üzerine ilgili otoritelerce “Fikir ve Sanat Eserleri” mülkiyet hukuku çerçevesinde koruma altına alınmış, bu yönde bir kısım yasal düzenlemelere gidilmiştir.
Ancak çağımızın kaçınılmaz şekilde dijitalleşen hayat tarzı karşısında dijital mal varlığına dair dijital mülkiyet ile ilgili henüz yasal bir düzenleme yapılmadığı görülmektedir.
Yakın zamana kadar elektronik posta hesapları, sosyal medya hesapları ve benzeri dijital uygulamalar yalnızca kişisel kullanıma yönelik olup maddi bir değer taşımazken günümüzde bu hesapların reklam gelirleri elde edilen maddi bir karşılığı olan hesaplar halini alabildiği gibi, yine sosyal medya hesaplarının ve dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı anlaşılmaktadır.
Bu konuda Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Yasemin Maraşlı DİNÇ’in http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2019-142-1849 adresinde yayınlanan makalesinden yararlanılarak katıldığımız bir kısım tespitlerinin altının çizilmesi anlamında alıntılama yapılmıştır.
“Teknolojinin, dolayısıyla da internetin bu denli gelişmesi sonucunda sosyal medya kullanımı hayatımızın ayrılmaz bir parçası halini almıştır. Artık bir kısım insan, sosyal medya platformları aracılığıyla maddi kazanç elde etmeye dahi başlamıştır. Özellikle son zamanlarda “YouTuber” olarak nitelenmeye başlanan insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Öte yandan “Facebook” veya “Instagram” hesapları üzerinden, bir meslek icra edercesine satış yaparak yahut genellikle takipçi sayısı fazla olanların kişisel sayfalarında reklamlar yaparak maddi kazanç elde etmeleri sıradan hale gelmiştir.
Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkan dijital mal varlığı veya dijital miras kavramları ise ülkemiz hukuk sistemi içerisinde çok yaygın bir kullanıma sahip değildir. Türk kanunlarında bu konuda yasal düzenlemeler de henüz mevcut değildir. Bunun yanında konu Türk hukuk öğretisinde de, uygulamada bir sorun olarak ortaya çıkmamasından olsa gerek, yeterli derecede incelenmemiştir.”
“Dijital malvarlığı kavramı, videolar, fotoğraflar, e-postalar, kişisel sosyal medya hesapları gibi elektronik olarak depolanan ve yalnızca dijital formda bulunan diğer varlıklar anlamına gelmektedir. Ancak dijital dünyanın sürekli değişmesine bağlı olarak dijital malvarlığının nelerden oluştuğu net olarak belirlenememektedir.”
“Dijital miras ise bu tür soyut malvarlığı değerlerinin mirasçılara intikal etmesi, mirasa konusu olmasıdır”
Aynı makalede değinildiği üzere mirasta intikal prensiplerinin kanunda şekil bulmuş hali olan TMK m. 599/2 hükmünde; “Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar” denilmektedir.
Günümüzde dijital mal varlığının yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir gerçeklik olduğu, kripto para adı verilen ve uluslararası ödemelerde dahi kullanılmaya başlanmış dijital sistemlerin var olduğu, yine astronomik reklam gelirleri sağlayan sosyal medya hesaplarının gün geçtikçe arttığı, aynı şekilde youtube ve benzeri dijital platformlarda salt reklam geliri ve hatta ücretli üyelik sistemi ile hizmet veren kanallar oluşturulduğu bir ortamda dijital mal varlığı ve dijital miras ile ilgili olarak yasal bir düzenleme bulunmadığı, bu konuda yasal bir boşluk bulunduğu değerlendirilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1.maddesi; “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.” düzenlemesini içermektedir.
Murisin e posta hesabı ve buna bağlı olarak kullanılan sosyal medya hesapları, dijital cüzdan hesapları vb maddi değer ifade eden ve TMK’nun 599.maddesi kapsamında terekesine dahil olup mirasçılarına intikali gereken dijital mal varlığının da tespitinin gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Dosya özelinde bakıldığında, talep eden özellikle “********@gmail.com” hesabının murise ait olduğunun, yani müteveffanın apple kimliği ile ilişkili hesapların sahibi olduğunun ve müvekkilinin müteveffanın temsilcisi olduğunun ve mahkemece verilecek yetkilerinin, Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanunu’nda kullanıldığı şekliyle “yasal rıza” teşkil ettiğinin tespitini istemektedir.
Sonuç olarak, mahkemece tespit talebi gereğince murisin ölüm tarihi itibariyle tüm aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve bu minvalde dijital mal varlığının terekesine dahil olması gerektiği nazara alınarak dijital terekesinin de tespiti yapılarak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, ölü kişinin e posta hesabının özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
İzah olunan gerekçeler karşısında talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’ nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılması gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.’’
III. Merkez Bankası Dijital Parası
- Genel olarak Dijital Para
Dijital para, kripto para, elektronik para gibi isimsel benzerlik taşıdığı kavramlarla çok karışsa da, karakteristik olarak önemli farklılıklar içermektedir.
Dijital para, “Merkez Bankası Dijital Parası” (Central Bank Digital Currency) olarak da adlandırılmakta ve CBDC şeklinde veya ilgili ülkenin para birimine “dijital” sözcüğü eklenerek kullanılabilmektedir. (örneğin dijital euro, dijital türk lirası)
AB Birliği Merkez Bankası’nın tanımına göre,
“Dijital euro, euro banknotları gibi ama dijital olacaktır. Dijital euro, nakit paranın yerini almaz, aksine onu tamamlar. Dijital bir euro, insanlara nasıl ödeme yapacakları konusunda ek bir seçenek sunacak ve bunu yapmayı kolaylaştıracak, erişilebilirlik ve kapsayıcılığa katkıda bulunacaktır.”
AB Merkez Bankası’nın konu ile ilgili yayınladığı sıkça sorulan sorular dökümanında konu ile ilgili temellerin çerçevesi çizilmiştir:
Avrupa neden bir dijital euro’ya ihtiyaç duyar?
Dijitalleşme, ödeme şeklimizi değiştiriyor. Nakit kullanımı azalıyor ve COVID-19 pandemisi online alışveriş ve dijital ödemelere yönelimin hızlanmasına neden oldu. Dijital euro, dijital dünyada nakdin elektronik bir formu olacaktır. Bu, tüketicilere dijital bir formatında merkez bankası parasını kullanma seçeneği sunarak, banknot ve madeni paraları tamamlayacaktır.
Dijital euro, kişilerin yaşamlarını kolaylaştıracak ve şu anda mevcut olmayan bir şey sunacaktır: euro bölgesi genelinde, mağazalarda, çevrimiçi veya kişiden kişiye ödemeler için evrensel olarak kabul edilen dijital bir ödeme aracı. Dijital euro, nakit gibi risksiz, geniş erişilebilir, kullanıcı dostu ve temel kullanım için ücretsiz olacaktır.
Ayrıca, bir dijital euro, Avrupa’nın stratejik bağımsızlığını ve para egemenliğini güçlendirecek ve Avrupa ödeme ekosisteminin verimliliğini artırarak, yeniliği teşvik ederek ve enerji kesintileri gibi potansiyel siber saldırılara veya teknik kesintilere karşı dayanıklılığını artırarak katkı sağlayacaktır.
Dijital euro, nakit para yerine mi geçer?
Hayır, dijital euro, nakit parayı tamamlar, onun yerini almaz. Dijital euro, insanların hızlı ve güvenli bir şekilde dijital olarak ödeme yapma eğilimini karşılamak için nakit paranın yanında var olacaktır. Nakit para, euro bölgesinde mevcut olmaya devam edecektir, aynı şekilde şu anda kullanılan özel elektronik ödeme araçları da mevcut olmaya devam edecektir.
Bir dijital euro, Eurosystem içinde alternatif bir para birimi mi olacak?
Hayır, bir dijital euro, Avrupa’da euro kullanarak ödeme yapmanın başka bir yoludur, yani Avrupa’nın tek para birimi olan euronun bir türüdür. Bir dijital euro, banknotlarla 1’e 1 değiştirilebilir olacaktır. Bir dijital euro, insanların ve şirketlerin dijital ödeme yapma eğilimlerine yanıt olarak ortaya çıkacaktır.
Proje şu anda nerede duruyor ve Avrupa yasama organları nasıl dahil oluyor?
Haziran 2023’te Avrupa Komisyonu, muhtemel bir dijital euro için bir yasa tasarısı önerisi sundu. Bu yasal düzenleme, gelecekteki bir dijital euro ile euro bölgesi genelinde yaygın olarak kabul edilen, ucuz, güvenli ve dayanıklı bir kamu parasının kullanımını sağlamak amacını taşır.
Dijital euro’yu kimler kullanabilecek?
Avrupa Komisyonu tarafından sunulan yasa önerisi ve Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması’na uygun olarak, dijital euro, euro bölgesinde ikamet eden veya kurulu olan kişilere sunulacaktır. Bir euro bölgesi ülkesinde ikamet eden veya kurulu olan kişiler, ilkesel olarak bir dijital euro hesabına erişim sağlayabilirler.
Euro bölgesi dışındaki tüccarlar da, bir euro bölgesi ödeme hizmeti sağlayıcısına sahip oldukları sürece dijital euro ödemelerini kabul edebilirler.
Daha ileride, yasal gelişmelere bağlı olarak, Avrupa Ekonomik Alanı ve/veya seçilmiş üçüncü ülkelerdeki tüketiciler ve tüccarlar da dijital euro’ya erişebilirler.
İnsanlar neden bir dijital euro kullanmak isteyebilir?
Bir dijital euro, euro bölgesinin her yerinde ve her zaman kullanılabilen bir ödeme çözümü olacaktır. Tüketiciler, mağazalarda, çevrimiçi veya kişiden kişiye ücretsiz olarak kullanabilecekleri evrensel bir dijital ödeme aracına sahip olacaklardır. İnsanlar, kamusal bir ödeme aracını kullanırken dijital ödeme seçeneğini tercih etme seçeneğine sahip olacaklardır.
Bir dijital euro, dijital çağda nakit benzeri özellikleri koruyacak ve yüksek gizlilik seviyesi ve kullanım kolaylığı gibi özellikler sunacaktır. Ayrıca, dijital ödemelerde en yüksek gizlilik düzeyini sağlayacaktır: Eurosystem, kullanıcıların kişisel verilerine erişmeyecek veya saklamayacaktır. Dahası, çevrimdışı dijital euro ödemeleri için daha yüksek gizlilik seçenekleri, ödemenin yalnızca ödeyici ve alıcı tarafından bilineceği anlamına gelecektir.
Bir dijital euro, güvenli ve kullanımı kolay olacaktır ve dijital veya finansal becerilere sahip olmayan veya banka hesabına veya dijital cihazlara erişimi olmayan kişilerin geride kalmamasını sağlamak için dijital finansal dahililiği teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Dijital euro, temel dijital euro hizmetlerini kullanarak kimseyi geride bırakmamayı hedeflemektedir.
Dijital euro’nun euro bölgesinin her yerinde kullanılabilir ve erişilebilir olması için Avrupa Komisyonu tarafından sunulan yasa önerisi, tüccarlar tarafından zorunlu kabul ve denetlenen aracılar tarafından zorunlu dağıtım öngörmektedir.
Bir dijital euro nasıl çalışır?
Bir dijital euro, kişilerin, hangi euro bölgesi ülkesinde bulunduklarına veya hangi ödeme hizmeti sağlayıcısına sahip olduklarına bakılmaksızın, fiziksel ve çevrimiçi mağazalarda ve bireyler arasında güvenli anlık ödemeler yapmalarına olanak tanır. ECB, bunun pratikte nasıl çalışabileceğini araştırmaktadır.
Örneğin, Eurosystem, herkesin eşit erişime sahip olabileceği özel bir dijital euro uygulaması geliştirebilir. Alternatif olarak, bankalar da dahil olmak üzere aracılar, müşterilerinin zaten aşina oldukları mevcut uygulamalarının içine dijital euro hizmetlerini entegre edebilirler. Her durumda, banka hesabına veya dijital cihazlara erişimi olmayan kişiler, postaneler gibi kamusal aracıları kullanarak fiziksel bir kartla dijital euro ile ödeme yapabilirler.
Her durumda, bir dijital euro hem çevrimiçi hem de çevrimdışı işlevsellik sunar ve sınırlı bağlantı durumlarını öngörür. Dijital euro ödemeleri çevrimdışı yapıldığında, ödeme bilgileri sadece ödeyici ve alıcı tarafından bilineceği için en yüksek gizlilik seviyesini sağlar.
Dijital Euroda gizlilik nasıl olur?
Gizlilik, bir dijital euro’nun en önemli tasarım özelliklerinden biridir. Eurosystem, kişilerin kişisel ödeme verilerine ticari bir ilgi duymaz ve böyle verileri üçüncü taraflarla paylaşmak istemez. Bu nedenle, Eurosystem, kullanıcıların kişisel bilgilerini görmek veya saklamak istemez.
Bir dijital euro, kişilerin ödeme verilerini Avrupa düzenlemelerine uygun olarak yasadışı faaliyetleri önlemek için gerekenler dışında üçüncü taraflarla paylaşmadan ödemeler yapmalarına olanak tanır
Bir dijital euro, kişilerin ödeme verilerini Avrupa düzenlemelerine uygun olarak yasadışı faaliyetleri önlemek için gerekenler dışında üçüncü taraflarla paylaşmadan ödemeler yapmalarına olanak tanır.
Dahası, bir dijital euro’nun çevrimdışı işlevselliği, ödeme bilgilerinin yalnızca ödeyici ve alıcı tarafından bilineceği için daha yüksek bir gizlilik düzeyi sunar.
Bir dijital euro, blockchain gibi dağıtık defter teknolojilerine dayalı mı olacaktır?
Eurosystem, bir dijital euro’nun geliştirilmesinde, merkezi ve dağıtık olmak üzere farklı yaklaşımlar ve teknolojileri denemektedir, bu dağıtık defter teknolojilerini içerir. Ancak henüz bir karar alınmamıştır.
Bir dijital euro’nun tanıtılması, Avrupa’da ödemeleri siber saldırılara daha savunmasız hale getirir mi?
Diğer dijital altyapılar gibi bir dijital euro da siber saldırıların hedefi olabilir. Bu riski azaltmak için bir dijital euro tasarımı, siber saldırılara karşı dayanıklı ve geleceğe uygun bir ortam oluşturacak en son teknolojilere dayanacaktır.
Bir dijital euro, stabilcoinler ve kripto varlıklardan nasıl farklı olacaktır?
Bir dijital euro, merkez bankası para birimidir. Bu, bir merkez bankası tarafından desteklenir ve bunu kullanan kişilerin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanır. Risk içermez ve gizliliği ve veri korumasını saygılar. Merkez bankalarının, fiziksel veya dijital biçimde olsun, paranın değerini koruma görevleri vardır.
Stabilcoinlerin istikrarı ve güvenilirliği, nihayetinde onları ihraç eden varlığa ve zaman içinde paranın değerini koruma taahhütlerinin inanılırlığına bağlıdır. Özel ihraçcılar, ticari amaçlar için kişisel verileri kullanabilirler.
- Dijital Paranın Kullanım Alanları
(kaynak)
İnsandan insana (Person-to-person) – İki kişi arasında yapılan ödemeler.
Tüketiciden işletmeye (Consumer-to-business)- Fiziksel bir mağazadan (satış noktasında ödeme) veya e-ticaret yoluyla çevrimiçi olarak satın alınan mal veya hizmetler için yapılan ödemeler.
İşletmeler tarafından başlatılan ödemeler – Bir firmadan başka bir firmaya yapılan (B2B) ödemeler.
X2G-G2X ödemeleri – Devlete yapılan ödemeler (örneğin vergiler) ve devlet tarafından yapılan ödemeler (ödenekler ve sübvansiyonlar)
Makine tarafından başlatılan ödemeler – Önceden belirlenmiş koşullara dayalı olarak bir cihaz ve/veya yazılım tarafından başlatılan tam otomatik ödemeler.
- Dijital Para Sisteminin işleyişi
- Dijital Paranın Deftere Göre Yapılandırılması
Hesap Bazlı: Merkez bankasının defterlerindeki nakit mevduat hesaplarını dijitalleştirmek amacıyla kullanılır. Hesap tabanlı bir sistem, kaydın durumunu, her biri karşılık gelen bir bakiyeye sahip olan hesapların bir listesi olarak kaydeder. Bir işlem gerçekleştiğinde, sistem genellikle ödeme yapan hesap ve alıcı hesabının bakiyelerini artırarak ve azaltarak kayıtları günceller. Bu türün bir örneği Ethereum DLT’dir, burada kayıt durumu “hesaplar” adlı nesnelerden oluşur ve bunlarla ilişkilendirilen bir bakiye vardır. (kaynak)
Token Bazlı: Merkez bankası ve sahibi arasında bir hesap ilişkisi olmayan bir dijital jeton şeklinde tasarımını kullanılır. bir token tabanlı sistem, kaydın durumunu, her birinin karşılık gelen bir değere sahip olan bireysel nesnelerin, yani tokenların bir listesi olarak kaydeder (örneğin 10€). Farklı tokenlar aynı kayıda kaydedilebilse de, her birinin belirli bir değeri olur, bu değer aynı zamanda ondalık bir sayı olabilir (örneğin 10.55€), ancak tokenın ömrü boyunca değişmez. Bu türün bir örneği Bitcoin DLT’dir. Her ödeme için, ödeme yapanın sahip olduğu harcanmamış token seti yok edilir ve (genellikle) toplam değeri aynı olan iki token eşzamanlı olarak oluşturulur: biri ödeme olarak alıcıya gider ve diğeri değişim olarak ödeme yapan kişiye geri döner.(kaynak)
- Kullanım Modeli
WholeSale/Toptan Satış: Rezervin banka ve finans kuruluşları aracılığı ile kulanılmasıdır. Merkez Bankası tarafından çıkarılan (Merkez Bankası hesaplarındaki mevduatlara ek olarak) para biçimi, Merkez Bankası’nın mevcut iş ortaklarına (ticari bankalar gibi) yeni işlevsellikler sunar (örneğin finansal piyasa işlemleri için) (kaynak)
RetailSale/Perakende Satış: Rezervin doğrudan kişiler tarafından kullanılmasıdır.Merkez Bankası tarafından (nakdin yanı sıra) çıkarılan ve banka olmayan kişilere (bireysel kişiler ve varsa şirketler) mal veya hizmetlerin dijital ödemesi için kullanılabilen bir para biçimi. (kaynak)
- Piyasaya Sürülme şekli
Doğrudan: Merkez bankası kendisi piyasaya sunar ve dolaşımı idare eder.Bu senaryoda, bireyler ve işletmeler, CBDC’leri bir Merkez Bankasındaki özel hesapları aracılığıyla tutar ve böylece aracıları ortadan kaldırır. Bu durum mevcut finansal sistemin yapısını etkileyerek Merkez Bankası’nın rol ve sorumluluklarını artırabilir. (Kaynak)
Dolaylı: İşlemler bankalar ve finans kuruluşları aracılığı ile yürütülür.Dolaylı perakende CBDC senaryosunda, dijital para biriminin ihracı, doğrudan bireylere ve işletmelere verilen parayı desteklemekten sorumlu finansal kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca diğer finansal kuruluşlara ödeme mesajlarının gönderilmesinden ve ödeme tasfiyesi için ödeme talimatlarının Merkez Bankası’na iletilmesinden de sorumludurlar.(Kaynak)
- Dijital Para Kullanan Ülkeler
- Bahamalar Sand Dolar
Sand Dollar, Ekim 2020’de Bahamalar Merkez Bankası tarafından çıkarıldı. Sand Dollar, dünyada ülke çapında çıkarılan ilk CBDC olma özelliğini taşımaktadır.
Bahamalar’da, birçok farklı adaya bölünmüş olan ülkenin coğrafyası nedeniyle ticari aktörlerin her alanda faaliyet göstermesi mümkün olmadığından nüfusun bir kısmı finansal hizmetlere erişemiyor.Nüfusun yüzde 20’sinin bir banka hesabı olmadığı tahmin edilen Bahamalar’da Sand Dollar’ın finansal katılımın iyileştirilmesine ve kara para aklama ve yasa dışı ekonomik faaliyetlere karşı güvenliğin güçlendirilmesine yardımcı olabileceği öngörülmektedir.
Sand Dollar, hem toptan hem de perakende uygulamalar için mevcuttur. Toptan satış uygulaması, takas odası işlemlerine benzer şekilde, bankalararası düzeydeki ödeme mutabakatları için kullanımı kısıtlamaktadır.
Perakende uygulaması, genel halkın dijital ödemeler yapmasına ve almasına imkan vermektedir. Her hamil, Merkez Bankası üzerinde doğrudan hak iddia etmek suretiyle yasal olarak Merkez Bankası nezdinde eşdeğer hesaplara sahip olabilmektedir. (Kaynak)
- Karayipler D-Cash
Doğu Karayip Birliği’ndeki ülkeler, işlemleri hızlandırmak ve banka hesabı olmayan insanlara hizmet vermek amacıyla kendi dijital para birimi biçimlerini oluşturdular.Katılan yedi ülke, Antigua ve Barbuda, Dominika, Grenada, Montserrat, St. Kitts ve Nevis, Saint Lucia ve St. Vincent ve Grenadinler’dir.
Doğu Karayip Merkez Bankası, bazı bireysel ulusların benzer mevcut sistemlere sahip olmasına rağmen, “DCash”in dünyanın herhangi bir para birliği tarafından piyasaya sürülen ilk blok zinciri tabanlı para birimi olduğunu öne sürüyor.
Sistem, kullanıcıların banka hesabı olmasa bile – ancak bir akıllı telefonla – indirilmiş bir uygulamayı kullanmalarına ve bir QR kodu aracılığıyla ödeme yapmalarına olanak tanıyor.
Nüfusun finansal olarak dışlanmış kesimlerine ulaşmak minimum bir CBDC bakiyesi veya minimum harcama tutarı gerekmemektedir. (Kaynak)
- Dijital Para ve Gizlilik
Avrupa Birliği merkez bankası, gizlilik konusunda farklı modeller üzerinde çalışmaktadır. Yayınladıkları rapora göre, Dijital para, kullanım amacı ve tasarım gereği gizliliği sağlamakta ve bireylere kişisel verileri ve paraları üzerinde kontrol yetkisi vermektedir.Merkez bankasının kişisel verilere erişimi olmayacak (insanların varlıklarını, işlem geçmişlerini veya ödeme modellerini göremeyecek), ancak yasal gerekliliklere uyulduğunun takibini sağlayabilmek için aracı kurumlar kişisel ve işlem verilerine erişim sağlayabilecektir.
Çevrimdışı dijital euro kullanımı, nakit kullanımına yakın bir derecede gizlilik sağlayabilecek olup potansiyel olarak en yüksek düzeyde gizlilik gereksinimini karşılaması (siyasi karara bağlı olarak değişiklik göstermek suretiyle) öngörülmektedir.
Riske dayalı bir yaklaşımla sınıflandırma yapılması, daha az riskli/düşük değerli işlemler söz konusu olduğunda daha fazla mahremiyet sağlanmasının önünü açabilecektir.
Dijital para tasarımı, nihai olarak yasa koyucular tarafından mahremiyet için belirlenen koşullara uymakla yükümlü olacaktır. (kaynak)
- Dijital Paranın Hukuki Altyapısı
IMF Çalışma grubunun 2020 yılında yayınladığı raporda dijital para için yapılacak mevzuat çalışmalarında dikkate alınması gereken hususlar tavsiye edilmiştir:
- Güçlü Yasal temeller olmalıdır
- Dijital para, mevzuatta “para” olarak düzenlenmelidir
- Banka Mevzuatı, Para Mevzuatı dijital para içerecek şekilde regüle edilmelidir.
- Vergi Hukuku, Özel Hukuk (mülkiyet hukuku dahil), sözleşme hukuku, ödeme sistemleri, kişisel verilerin korunması hukuku, milletlerarası özel hukuk alanında mevzuat çalışmaları gerekir
- Merkez Bankasına mevzuatta, “hesap bazlı” veya dijital token bazlı” dijital para ihraç etme yetkisi verilmelidir.
- Güvenlik siber suçlar düşünülerek sağlanmalıdır.
- Dijital Türk Lirası Çalışmaları
25 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2023 Yılı Cumhurbaşkanı Yıllık Programı’nda blokzincir tabanlı dijital Türk Lirası için test aşamasına gelindiği açıklandı.
Merkez Bankası Dijital Türk Lirası Araştırma Geliştirme Projesi ikinci faz pilot bulguları doğrultusunda, Dijital Türk lirasının ödemeler için gelecek seneden itibaren kullanılabileceği bilgisi paylaşıldı.
Bankaların da bu süreçte aktif yer alacağı; birlikte araştırma, geliştirme ve test çalışmaları yapılacağı belirtildi. Programa göre, Dijital Türk Lirası sistemlerinin dijital kimlik ve FAST sistemleri ile araştırmageliştirme kapsamında entegrasyon çalışmaları tamamlanacaktır.
29 Aralık 2022 tarihinde yayınlanan duyuru ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) öncülüğünde yürütülmekte olan Dijital Türk Lirası Projesi’nin birinci faz çalışmaları kapsamında, Dijital Türk Lirası Ağı üzerindeki ilk ödeme işlemleri başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Duyuruya göre, TCMB, teknoloji paydaşları ile birlikte yürüttüğü dar kapsamlı ve kapalı devre pilot uygulama testlerine 2023 yılının ilk çeyreğinde de devam edecektir. Yapılan testler sonucu elde edilen bulgular geniş kapsamlı bir değerlendirme raporu ile kamuoyu ile paylaşılacaktır.
- Sanal Para Terminolojisi Arasındaki Farklar
Konu |
Elektronik Para |
Kripto Para |
Dijital Para (CBDC) |
Yetki ve Denetim |
Merkez Bankası-Lisanslı Kuruluşlar |
Merkeziyetsiz |
Merkez Bankası |
Yasallık/Tedavül |
Yasalarla Düzenlenmiş |
Yasalarla (kısmi) Düzenlenmiş |
Yasalarla Düzenlenmiş |
Karşılık |
Fiziki karşılığı var |
Fiziki karşılığı yok |
Fiziki karşılığı yok |
Gizlilik/ Anonimlik |
Kimlik Doğrulama (Anonim ön ödemeli araçlar hariç) |
Anonim |
Yarı Anonim |
Güvenlik |
Fiziki, idari ve teknik güvenlik |
Blokzincir |
DLT |
Ödeme Aracı mı? |
Ödeme Aracı |
Ödemelerde Kullanılması Yasak |
Ödeme Aracı |
İhraç |
Eşit değerde itibari paranın koruma hesabına aktarılması gerekir. |
Madencilik |
Doğrudan Merkez Bankası ihraç eder. İtibari para yoktur. |
Türkçe-İngilizce birlikte versiyonu indirmek için tıklayınız
Bu ders notları ve tüm içeriği ile ilgili Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleriyle korunan mali (İşleme, yayma, çoğaltma, temsil, İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı) ve manevi fikri hakların tümü Avukat Öğretim Görevlisi Özge EVCİ ERALP’e aittir. Bu ders notları izinsiz çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve izin alınmadan kullanılamaz, internet sitelerinde yayınlanamaz. Özge Evci Eralp 2022-2023