DAVA : Dava dilekçesinde haksız haciz nedeni ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliği cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı, davalı şirket ile yaptığı sözleşme ile cep telefonu için internet bağlantısı yapmak üzere anlaştıklarını, ancak interneti hiç kullanamadığı halde kendisi hakkında haksız icra takibi yapıldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, taraflar arasında sözleşme bulunduğu, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

Davaya konu uyuşmazlık haksız icra takibinden kaynaklanmaktadır. Davalının davaya konu eyleminin 4077 sayılı Yasanın 2.maddesi anlamında “tüketici işlemi” ve 3.maddesi kapsamında “hukuki işlem” olarak kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Yasal düzenlemeler gözetildiğinde 4077 sayılı yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık ve buna bağlı olarak Tüketici Mahkemesinin görevi sözkonusu değildir. Yerel mahkemece Borçlar Kanunu’nun 41. vd. maddelerinde düzenlemelerin gözetilerek işin esasının görülmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.