DAVA : Davacı G. vekili Avukat T. tarafından, davalı B. A.Ş. ve E. aleyhine 5.6.2002 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.5.2005 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, finans direktörü olarak çalıştığı davalı şirket tarafından ve aynı şirketle insan kaynakları direktörü olarak çalışan diğer davalı E.’e ait kullanıcı ismi ve davalı şirket yollayıcı gösterilerek 11.4.2002 tarihinde birçok şirkete gönderilen yazı içeriğinde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuş, davalı gönderilen e-mail ile davacı hakkında referans verilmeyeceğinin duyurulduğunu, dava konusu metinde kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından davanın reddini savunmuş, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.

Dava konusu metinde; Sayın: Herkese, Hepiniz için yanlış anlamalardan ve gelecekte yapılacak referanslardan kaçınmak amacıyla kısa süre önce şirketimizde yapılan bazı değişiklikleri bildirmek istiyoruz. Satış ve Pazarlama Direktörü E.’nun, Finansman Direktörü G.’in ve Satış Yetkilisi Y.’nun görevlerine “Yönetim Kurallarımıza” tamamıyla aykırı uygulamaları nedeniyle son verilmiştir. Bu nedenle, yönetim olarak adı geçen kişiler için hiçbir referans vermiyoruz. Bilgilerinize rica ederiz denilmektedir. İnternette yayınlanan yukarıda yer alan yazı metninin amacı davacı hakkında referans istenmesine engel olmak için ilgilileri bilgilendirmek olup, yazı bütün olarak değerlendirildiğinde kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı görülmektedir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.