Yayınlanan karar özetine göre veri sorumlusu, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na veri ihlal bildirimi yapmıştır. Veri ihlali müşterilerin yeni bir hesap oluştururken girdiği kişisel verilerinin yanlışlıkla bir URL üzerinden veri sorumlusunun iç sistemlerine ve çalıştığı bazı üçüncü taraf satıcı/sağlayıcılara aktarılması şeklinde gerçekleşmiştir. Aboneler, üyeler, müşteriler, potansiyel müşterilerden oluşan 44 kişinin zorunlu alan olan e-posta adresi, doğum tarihi, açık metin şeklinde şifre verileri ile zorunlu alan olmayan ad soyad verilerinin etkilenmiş olabileceği kurula bildirilmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  •  01.08.2018 ve 21.10.2018 tarihlerinde gerçekleşen veri ihlallerinin tespitinin yaklaşık bir yıl sonra 02.07.2019 tarihinde  yapılmış olmasının, gerçekleştirilen işlemlere dair Şirketin log kaydı/takip alarm sistemlerinin bulunmadığının ya da etkin bir şekilde kullanılmadığının ve Şirket tarafından gerekli kontrollerin yapılmadığının göstergesi olduğu,
  • URL üzerinden kişisel verilerin üçüncü taraf satıcı/sağlayıcılar tarafından görülmesinin web sayfası tasarım aşamasında iken yapılan testlerin yetersiz olduğunun veya gerekli testlerin yapılmadığının göstergesi olduğu kanatine varmıştır.

Web sayfası tasarım aşamasında iken yapılan testlerin yetersiz olması, gerçekleşen işlemlere dair takip/alarm sistemlerinin bulunmamasından kaynaklı ihlal tespitinin geç yapılmış olması sebebiyle, 6698 sayılı Kanun’un 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 50.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Söz konusu kararda kişisel verileri korumaya yönelik tedbirlerin ve Kanun’a uyumun tasarım aşamasından itibaren dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Tasarımdan itibaren gizlilik yani ‘’privacy by design’’ ilkesinin benimsendiğini görülmektedir.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu 2019/10 sayılı kararıyla veri sorumlularına, veri ihlal bildirimini en geç 72 saat içerisinde yapma yükümlülüğü getirmiştir. Ancak incelediğimiz kararda veri sorumlusunun yurtdışında mukim olması ve Türkiye’deki kişilerin ihlalden etkilenip etkilenmediğine yönelik araştırma yapması göz önüne alınarak veri ihlal bildiriminin 72 saatten sonra yapılması makul görülmüş herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır.

İnternet sitesinden ve mobil uygulaması üzerinden ticari faaliyet amacı olmayan satıcılara ikinci el ürünlerini satmaları için platform sunan veri sorumlusu, azami 257.000 kişinin etkilenme ihtimalinin olduğu bir veri ihlali yaşamış ve kuruma bildirimde bulunmuştur.

Veri sorumlusunun personeli tarafından zaman zaman halka açık bağlantıların paylaşıldığı kafe ortamlarından çalışıldığı, ağ dinlemesi şeklinde veri ihlali gerçekleşmiş olabileceği internet sitesinin hacklendiği iddiasının bulunduğu iletilmiştir. İhlalden ad, soyadı, e-posta adresi, kriptolanmış kullanıcı hesabı şifreleri verilerinin etkilendiği ancak veri ihlalinin gerçekleştirildiği e-posta adresi ile Şirket arasında yapılan konuşmalarda; tüm veri tabanları, kaynak kodlar, dosya ve müşteri verilerinin ele geçirildiğinin iddia edildiği de belirtilmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri ihlalinden önce veri sorumlusuna ait internet ağı dışında halka açık bağlantıların paylaşıldığı kafe ortamlarından sisteme herhangi bir kısıt bulunmaksızın erişildiğini,
  • sızma testlerinin ihlalden sonra yapıldığını, 
  • ihlal öncesi sistemlerinde kritik bilgilere erişime neden olabilecek SQL Injection, Cross Site Scripting gibi zafiyetlerin bulunduğu, 
  • mobil uygulama içerisine tanımlanmış SSL Sertifikası olmamasından dolayı uygulama trafiğinin rahatlıkla dinlenebildiğini, 
  • politikaların ve müdahale planlarının ihlal gerçekleştikten sonra oluşturulduğu, 
  • veri ihlali gerçekleşmeden önce kurumsal eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin düzenlenmediğini,
  • veri ihlalinin ancak veri ihlalini gerçekleştiren kişinin veri sorumlusu ile iletişime geçmesi neticesinde fark edildiğini tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 200.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusu, denetim ekiplerinin aldıkları bir ihbar üzerine yaptığı inceleme sonucunda bir Banka personelinin, 23 adet Banka müşterisinin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi (KBB) skorlarını veya TCKN bilgisini 01.01.2019 ile 05.12.2019 tarihleri arasında Whatsapp uygulaması aracılığıyla bir tanıdığı (3. kişi) ile paylaşması şeklinde veri ihlali yaşadığını Kurul’a bildirmiştir. İhlal ile ilgili olan personelin son bir yıl içerisinde kişisel veri koruma eğitimi aldığı da ihlalde bildirilen hususlardandır.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • İhlalden 19 kişinin KKB, 4 kişinin TCKN, 1 kişinin doğum tarihi, 2 kişinin hesaplarına ilişkin bilgi, 1 kişinin kredi başvurusuna ilişkin bilgi, 23 kişinin isim, soy isim bilgileri olmak üzere toplamda 23 kişiye ait kişisel verilerin etkilenmiş olduğunun belirtildiği; ancak ihlale sebebiyet veren personelin 01.01.2019-05.12.2019 tarihleri arasında 1.052 kişi için 10.529 adet KKB sorgulaması gerçekleştirdiğini
  • Kişi sayısı göz önüne alındığında Kurumumuza gönderilen ekran görüntülerinde yer alan 23 kişiden daha fazla kişinin etkilenmiş olabileceği, söz konusu sorgulama miktarı ile aynı bölgede yer alan diğer personeller içerisinde kişinin 1. sırada olduğu, personelin bu husus ile ilgili makul bir açıklamasının olmadığı, veri sorumlusu tarafından da personelin müşterilere ilişkin bilgileri Banka dışına sızdırmış olabileceği yönünde şüphe oluştuğunu, 
  • İhlal öncesinde veri sorumlusu tarafından personelin KKB sorgularının sınırlandırılmadığını,
  • İhlale sebebiyet veren kişinin bölge ortalamasından oldukça yüksek miktarda sorgulama yapması hususunun incelenmemesi ve durumun ihlalin başlangıç tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra ihbar sonucu öğrenildiği göz önüne alındığında yeterince denetim ve gözetim yapılmadığını,
  • Veri sorumlusunca gerçekleştirilen “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Eğitimi”nin yeterli olmadığını tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 200.000 TL idari para cezasının uygulanmasına karar vermiştir.

Veri Sorumlusunun hizmet aldığı taşeron çağrı merkezinde satış temsilcisi olarak dış kaynak sözleşmesi çerçevesinde çalışmakta olan bir çalışanın veri sorumlusunun ana sigortacılık ekranları vasıtasıyla müşterilerin poliçe bilgilerini, portföy takibi için kullandığı kurum e-posta adresinden şahsi e-posta adresine 22.10.2019 ve 24.10.2019 tarihleri arasında gönderdiği veri ihlalinin bu şekilde gerçekleştiği bildirilmiştir.

Veri sorumlusu ihlal bildiriminde çalışanlarına gruplar halinde kvkk eğitimi vermekte olduğunu ancak hepsinin henüz tamamlanmadığını veri sızıntısı önleme uygulamasının, belirli anahtar kelimeleri yakalamak üzere kurgulandığı ancak veri sızıntısına konu olan ihlal, bu anahtar kelimeleri içermediğinden herhangi bir uyarının oluşmadığını bildirmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri sorumlusunun sisteminde tutulmakta olan 91 müşteriye ait isim-soyisim, iletişim, plaka bilgilerinin yer aldığı listeyi taşeron çalışanın kendisine atanan kurum e-posta adresinden şahsi e-posta adresine 22.10.2019 ve 24.10.2019 tarihlerinde göndermesi sonucu veri ihlali gerçekleştiğini,
  • İhlal kapsamında etkilenen kişisel verilerin veri sızıntısı önleme uygulamasında yakalanmak üzere kurgulanmadığı ve bu sebeple ihlale konu olan e-posta iletiminin anahtar kelimeleri içermediğinden herhangi bir uyarının oluşmadığı, ihlal konusu olan kişisel verilerin veri sızıntısı önleme uygulamasında tanımlanabilir kişisel veriler olduğu dikkate alındığında bu durumun kişisel veri güvenliğine ilişkin doğru ve tutarlı bir prosedürün, veri sorumlusunun çalışma ve işleyişine uygun şekilde entegre edilmediğinin göstergesi olduğunu,
  • Teftiş Kuruluna; veri sorumlusunun ana sigortacılık ekranlarını kullanarak müşterilerin poliçe bilgilerini portföy takibi için kullanıldığı yönündeki tereddütlerin iletilmesi üzerine yapılan inceleme ile veri ihlalinin, gerçekleşmesinden yaklaşık iki ay sonra ancak tespit edilebildiği ve söz konusu tereddütlerin Teftiş Kuruluna bildirilmemesi durumunda veya tereddütlerin oluşmaması durumunda veri ihlalinin tespit edilemeyeceğinin anlaşıldığı dikkate alındığında alınacak tedbirlerin önceden belirlendiği iyi bir olay yönetiminin kurgulanmadığı ve bu nedenle veri sorumlusunun, Kurumumuzun yayınlamış olduğu “Kişisel Veri Güvenliği Rehberi”nde de belirtildiği üzere bilişim ağlarında sızma veya olmaması gereken bir hareket olup olmadığının takip edilmesi noktasında alınan teknik tedbirler açısından yetersiz kaldığını,
  • Veri ihlali öncesinde veri ihlali ile ilgili çalışanların tamamının kişisel veri koruma eğitimi almadığı ve ihlali gerçekleştiren çalışan için de bu eğitiminin atanmış olduğu ancak almadığı dikkate alındığında bu durumun veri sorumlusu Şirketin kişisel veri güvenliğinin sağlanması bakımından yeterli idari tedbirleri almadığının göstergesi olduğunu tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 90.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusu, şirket müşterilerinin finansman taksit ödemesi tahsilatlarının gerçekleştiğine ilişkin ilgili müşterilere gönderilmesi gereken 905 kişiye ait bildirimin (e-posta ve kısa mesaj) işlem dışı ve Banka sisteminde kayıtlı diğer müşterilere gönderilmesi şeklinde gerçekleştiğini, teknik anlamda, kullanılması gereken fonksiyon ve metodun doğru kullanıldığı ancak parametrelerde yeterli kontrol konulmadığının anlaşıldığı, “İç sistem uygulaması” üzerinden yapılan geliştirmeyle faydası amaçlanan işlemin gerçekleştiği fakat tüm senaryolar öngörülemediği için amaçlanandan daha fazla müşteriye bildirim yapılmasına sebep olduğu bir veri ihlal bildirimi yaşadığını Kurul’a bildirmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • İhlalin, şirket müşterilerinin finansman taksit ödemesi tahsilatlarının gerçekleştiğine ilişkin, ilgili müşterilere gönderilmesi gereken 905 kişiye ait bildirimin (e-posta ve kısa mesaj) işlem dışı ve Banka sisteminde kayıtlı, diğer müşterilere gönderilmesi şeklinde gerçekleştiği, bunun sonucunda ihlalden ilgili kişilerin; kimlik (isim-soy isim), müşteri işlem (cari hesap numarası, finansman hesap numarası, işlem tarihi) ve finans bilgileri (finansman taksit numarası, finansman taksit tutarı, finansman taksit tarihi) gibi kişisel verilerinin etkilendiğini,
  • Sehven gönderildiği bildirilen bildirimlerin, veri sorumlusu mail ve SMS gönderimleri için kullandığı bir iç sistem uygulaması ile yapıldığı, ihlale konu olayda teknik anlamda, “kullanılması gereken fonksiyon ve metodun doğru kullanılmasına rağmen parametrelerde yeterli kontrol konulmadığının anlaşıldığı, ilgili geliştirmeyle faydası amaçlanan işlemin gerçekleştiği fakat tüm senaryoların öngörülemediği için amaçlanandan daha fazla müşteriye bildirim yapılmasına sebep olduğu”, bu teknik tedbir eksikliğinin de ihlale yol açtığı, bahsi geçen “Notification” uygulama sisteminin hata sonucu veya kasıtlı olarak bozulup bozulmadığını kontrol etmek için yerleştirilen kontrol mekanizmasının yeterli düzeyde olmadığı, bu tip hataların test aşamasında tespit edilerek değişikliklerin yayına alınmadan evvel düzeltilmesi gerektiğini tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 75.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Kötü niyetli kullanıcılar tarafından, başka internet sitelerinden elde edilen kullanıcı adı ve şifrelerin, veri sorumlusunun internet sitesinde yer alan “Üye Girişi” sekmesinde denenerek 29 adet müşterinin hesabına yetkisiz erişim gerçekleşmesi suretiyle veri ihlali gerçekleşmiştir. 29 müşteriye ait ad, soyad, e-posta adresi, telefon numarası, kayıtlı adres, müşteri işlem kategorisinde daha önce satın alınan ürün bilgileri ihlalden etkilenmiştir. İhlal, markaya ilişkin kurulmuş olan uyarılar doğrultusunda herhangi bir sitede markanın kullanılması halinde, Şirketin Bilgi İşlem Departmanına bir bildirim düşen ve bu bildirim ile adı geçen siteye yönlendirme yapılan bir bildirim sayesinde tespit edilmiştir. Söz konusu internet sitesi yöneticilerine bir ihtar gönderilerek internet sitesinde yer alan ihlale konu sayfanın kaldırılması sağlanmıştır.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Kişisel hesaplara erişim hususunda veri güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanıcı kimliklerinin doğrulanması gerekmekte olup veri sorumlusunun veri ihlali öncesinde alması gereken güvenlik önlemlerinden olan iki faktörlü kimlik doğrulama yöntemini (SMS/Captcha) veri ihlali sonrasında yayına almayı planladığı dikkate alındığında veri sorumlusunun veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik tedbirleri almadığını,
  • İhlalden etkilenen ilgili kişilerin hesaplarının şifreleri incelendiğinde müşteriler tarafından kullanılan şifrelerin sadece rakamlardan ya da sadece harf dizilerinden oluşabildiği, müşterilere hesap açılırken müşterilerin güçlü şifre oluşturması için zorlanmadığını,
  • Veri sorumlusu nezdinde gerçekleşen ihlal sırasında web uygulama güvenlik duvarının (WAF) yetkisiz erişim işlemini saldırı ya da normal kullanıcı girişi olup olmadığını tespit edene kadar saldırganların belli bir miktarda hesaba yetkisiz erişim sağlayabildiği dikkate alındığında veri sorumlusunun uygulama güvenliğini sağlayamadığını tespit ermiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 75.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Ayrıca  veri ihlalinin öğrenilmesinden itibaren başlayan 72 saatlik süre içerisinde veri sorumlusunun bildirimde bulunmadığı, ancak yaşanan 1 günlük bir gecikmenin pandemi süreci nedeniyle makul olduğuna ve bu çerçevede veri sorumlusu hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar vermiştir. Kurul tarafından veri sorumlusu ihlalden etkilenen ilgili kişilere bildirim yapılması yönünde talimatlandırılmıştır.

Veri sorumlusu, 832 kişinin etkilendiği veri ihlalinin kaynağı ve zamanı tahmin edilemeyen şekilde internet üzerinde ifşa olmuş kullanıcı e-posta adresleri ve şifrelerinin, veri sorumlusunun internet sitesinin giriş ekranında, robot bir uygulama vasıtasıyla denenmesi şeklinde gerçekleştiğini belirtmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri sorumlusu tarafından her ne kadar bahsi geçen e-posta adreslerinin ve şifrelerinin internet sitesi üzerinden ele geçirilmediği ve ihlalden etkilenen herhangi bir kimlik, iletişim veya müşteri işlem bilgisinin bulunmadığı belirtilse de ilgili kişilerin hesaplarına yetkisiz kişilerce erişimde bulunulduğu, kişisel verilerin gizliliğinin bozulduğu ve söz konusu durumun da veri ihlali oluşturduğunu,
  • Veri sorumlusunun aynı IP adresinden başarısız oturum açma girişim sayısının veri ihlalinden sonra sınırlandırıldığı, bahsi geçen sınırlandırma tedbirini önceden almış olması halinde internet ortamında sıkça rastlanan saldırı neticesinde ihlalin gerçekleşmesinin önlenebileceği ya da ihlalin etkisinin azaltılabileceği, bunun da veri sorumlusunun veri ihlali öncesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik alması gereken teknik tedbirleri yeterli ve gerekli düzeyde almadığının göstergesi olduğunu,
  • İhlalden 832 kişiye ait e-posta adresi ve şifre bilgilerinin etkilenmiş olduğunun beyan edildiğini,
  • Veri sorumlusu tarafından kullanıcıların belirli zaman aralıklarında şifrelerini değiştirmelerinin sağlanmadığını,
  • “Web uygulaması güvenlik duvarı” [WAF (Web Application Firewall)] üzerinde aynı IP ile başarılı oturum açma işleminin engellenmesi kural tanımının veri ihlali gerçekleşmeden önce alınması gerekirken veri ihlalinin gerçekleşmesinden sonra alındığını, 
  • İhlale konu olayda ilgili kişiler önemli bir zarara uğramamış olsa da bahsi geçen internet sitesinin kullanım düzeyi ve içerisinde yer alan kişisel veriler düşünüldüğünde veri sorumlusunun ilgili tedbirleri almamasının ihlal sonucunda potansiyel tehdit açısından ciddi bir risk taşıdığını tespit etmiştir.

 

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında kabahatin haksızlık içeriği, veri sorumlusunun kusuru ve ekonomik durumu da göz önünde bulundurarak Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 165.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusuna ait mağazada yapılan bir alışveriş sonrasında adına e-fatura düzenlenen müşterinin sistemde kayıtlı e-posta adresine ilgili faturanın gönderilmesi neticesinde bu faturanın aynı ad ve soyada sahip farklı bir müşteriye ulaşması nedeniyle veri ihlali gerçekleşmiştir.

İhlalden 1 kişiye ait kişisel verilerin etkilendiğini, iİlgili kişiye telefon yoluyla bildirim yapıldığı, ihlale konu kişisel verilerin ilgili kişi üzerinde olumsuz etki doğurma olasılığının düşük olduğu, İhlale konu e-postanın silinmesinin sağlandığı, ihlale kısa zamanda müdahale edildiği hususlarını değerlendiren Kurul bir yaptırım uygulamamıştır.

Veri sorumlusu çağrı merkezi tarafından sağlık yenileme talebinde bulunan bir müşteriye sehven başka bir müşterinin poliçe muafiyet bildirimi bilgisinin iletilmesi nedeniyle veri ihlali gerçekleşmiştir. Veri ihlalinden kimlik, iletişim ve sağlık kategorilerindeki kişisel veriler etkilenmiştir.

Kurul, İhlalden 1 kişinin etkilendiği,İhlalden etkilenen kişisel verilerin kimlik, iletişim ve sağlık bilgileri olduğunu, “en kısa sürede” veri ihlalini bildirme yükümlülüğünün yerine getirildiğini, İlgili kişilere ihlale ilişkin 03.12.2020 tarihinde bildirim yapılacağının belirtildiğini değerlendirerek bir yaptırım uygulamamıştır.

İhlalin güvenlik seviyesini artırmak amacıyla yeni bir sunucuya geçiş sürecinde sunucu parametreleri optimize edilmediği için aylık maaş bordrosu bildirimlerinin e-posta yoluyla bildirilmesinde sistemsel bir hata meydana gelmesi sonucu veri ihlali yaşanmıştır. 337 çalışanın bordrosunun yanlış çalışanlara gönderilmiştir.

Kurul;

  • İhlalin, gerçekleşmesinden 13 dakika sonra tespit edildiği, gerçekleşmesinden 2 saat sonra ise sonlandırıldığı,
  • İhlalin, güvenlik seviyesini arttırmak amacıyla yeni bir sunucuya geçiş sürecinde oluştuğu,
  • İhlal veri sorumlusunun çalışanlarının bordro bilgilerinin diğer çalışanlara gönderilmesi şeklinde gerçekleştiğinden olumsuz etki doğurma olasılığının düşük olduğu,
  • İhlale sebep olan e-postaların silinmiş olduğu ve e-postaların gönderildiği kişilere gerekli uyarının yapıldığı,
  • İhlale sebep olan konuda ihlal sonrası gerekli teknik ve idari tedbirlerin alındığı hususlarını değerlenmiştir.

 

Kurul tarafından ihlalin tespit tarihinden sonra 72 saat içinde Kurula bildirilmemiş olduğu dikkate alındığında, Kanunun 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca işlenen verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi halinde en kısa sürede ilgilisine ve Kurula, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 18.09.2019 tarih ve 2019/271 sayılı Kararına uygun olarak bildirimde bulunması hususunda daha dikkatli olunması, ayrıca ilgili kişilere bildirim yapıldığına ve e-postanın gönderildiği kişilere e-postanın silinmesi yönünde uyarının yapıldığına ilişkin tevsik edici belgelerin Kuruma gönderilmesi hususlarında veri sorumlusunun talimatlandırılmasına  karar verilmiştir.

Avukatlar ya da görevlendirdikleri kişiler tarafından, icra tevzi bürosu yetkilileri ve memurları aracılığıyla; borçluların alacaklı olduğu icra takip dosyalarında bulunan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ile avukatların icra dairelerindeki diledikleri dosyaları vekâletname olmaksızın incelemelerinin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırılık teşkil ettiği yönünde talepler üzerine Kurul re’sen inceleme başlatmıştır.

Adalet  Bakanlığı ve ilgili avukat cevabi yazılarında Avukatlık Kanununun 46 ncı maddesinin 2 inci fıkrasında yer alan “Avukat veya stajyer, vekaletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur.” hükmü ifade edilmiştir.

Kurul;

  • 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 85 inci maddesi çerçevesinde borçlunun kendi veya üçüncü kişi nezdindeki alacaklarına haciz konulabileceği, 2004 sayılı Kanunun 8/a ve 78 nci maddeleri uyarınca Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla alacaklı tarafından borçluların mal, hak veya alacaklarının sorgulanabileceği, avukatların müvekkillerinin alacağını tahsil etmek amacıyla 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca dava ve icra takibi dosyalarını vekâletname sunmaksızın inceleyebileceği ve bu kapsamda 6698 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiş işlemenin “kanunlarda açıkça öngörülmesi” şartına dayanılarak alacaklı vekili avukatlar tarafından borçlunun alacaklı olduğu icra dosyalarına ilişkin olarak kişisel veri işleme faaliyeti yürütebileceğinden avukatların vekâletname olmaksızın icra takip dosyalarındaki kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişim sağladığı iddiası bakımından 6698 sayılı Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına,
  • 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinde ilgili makamların avukatların görevlerini yapmak üzere ihtiyaç duyduğu bilgi ve belgeleri avukatların incelemesine sunmakla yükümlü olduğunun düzenleme altına alındığı ve bu kapsamda 6698 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiş “Kişisel verilerin aktarılmasına ilişkin diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır.” düzenlemesi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından icra tevzi bürosunda görevli personel eliyle borçlunun alacaklı olduğu icra dosyaları hakkında bilgi ve belge sağlama amacıyla avukatlara görevlerini yerine getirebilmeleri için kişisel veri aktarımı yapılabileceğinden Adalet Bakanlığı tarafından alacaklı vekili avukatlara borçluların alacaklı olduğu icra takip dosyalarında bulunan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak aktarılması iddiası bakımından 6698 sayılı Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar vermiştir.

Kurul tarafından yayınlanan diğer karar özetlerine ilişkin yazılarımız için: https://www.eralp.av.tr/category/kararlar/kurul-kararlari/kisisel-verileri-koruma-kurulu/ 

Yayınlanan karar özetine göre veri sorumlusu, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na veri ihlal bildirimi yapmıştır. Veri ihlali müşterilerin yeni bir hesap oluştururken girdiği kişisel verilerinin yanlışlıkla bir URL üzerinden veri sorumlusunun iç sistemlerine ve çalıştığı bazı üçüncü taraf satıcı/sağlayıcılara aktarılması şeklinde gerçekleşmiştir. Aboneler, üyeler, müşteriler, potansiyel müşterilerden oluşan 44 kişinin zorunlu alan olan e-posta adresi, doğum tarihi, açık metin şeklinde şifre verileri ile zorunlu alan olmayan ad soyad verilerinin etkilenmiş olabileceği kurula bildirilmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  •  01.08.2018 ve 21.10.2018 tarihlerinde gerçekleşen veri ihlallerinin tespitinin yaklaşık bir yıl sonra 02.07.2019 tarihinde  yapılmış olmasının, gerçekleştirilen işlemlere dair Şirketin log kaydı/takip alarm sistemlerinin bulunmadığının ya da etkin bir şekilde kullanılmadığının ve Şirket tarafından gerekli kontrollerin yapılmadığının göstergesi olduğu,
  • URL üzerinden kişisel verilerin üçüncü taraf satıcı/sağlayıcılar tarafından görülmesinin web sayfası tasarım aşamasında iken yapılan testlerin yetersiz olduğunun veya gerekli testlerin yapılmadığının göstergesi olduğu kanatine varmıştır.

Web sayfası tasarım aşamasında iken yapılan testlerin yetersiz olması, gerçekleşen işlemlere dair takip/alarm sistemlerinin bulunmamasından kaynaklı ihlal tespitinin geç yapılmış olması sebebiyle, 6698 sayılı Kanun’un 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 50.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Söz konusu kararda kişisel verileri korumaya yönelik tedbirlerin ve Kanun’a uyumun tasarım aşamasından itibaren dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Tasarımdan itibaren gizlilik yani ‘’privacy by design’’ ilkesinin benimsendiğini görülmektedir.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu 2019/10 sayılı kararıyla veri sorumlularına, veri ihlal bildirimini en geç 72 saat içerisinde yapma yükümlülüğü getirmiştir. Ancak incelediğimiz kararda veri sorumlusunun yurtdışında mukim olması ve Türkiye’deki kişilerin ihlalden etkilenip etkilenmediğine yönelik araştırma yapması göz önüne alınarak veri ihlal bildiriminin 72 saatten sonra yapılması makul görülmüş herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır.

İnternet sitesinden ve mobil uygulaması üzerinden ticari faaliyet amacı olmayan satıcılara ikinci el ürünlerini satmaları için platform sunan veri sorumlusu, azami 257.000 kişinin etkilenme ihtimalinin olduğu bir veri ihlali yaşamış ve kuruma bildirimde bulunmuştur.

Veri sorumlusunun personeli tarafından zaman zaman halka açık bağlantıların paylaşıldığı kafe ortamlarından çalışıldığı, ağ dinlemesi şeklinde veri ihlali gerçekleşmiş olabileceği internet sitesinin hacklendiği iddiasının bulunduğu iletilmiştir. İhlalden ad, soyadı, e-posta adresi, kriptolanmış kullanıcı hesabı şifreleri verilerinin etkilendiği ancak veri ihlalinin gerçekleştirildiği e-posta adresi ile Şirket arasında yapılan konuşmalarda; tüm veri tabanları, kaynak kodlar, dosya ve müşteri verilerinin ele geçirildiğinin iddia edildiği de belirtilmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri ihlalinden önce veri sorumlusuna ait internet ağı dışında halka açık bağlantıların paylaşıldığı kafe ortamlarından sisteme herhangi bir kısıt bulunmaksızın erişildiğini,
  • sızma testlerinin ihlalden sonra yapıldığını, 
  • ihlal öncesi sistemlerinde kritik bilgilere erişime neden olabilecek SQL Injection, Cross Site Scripting gibi zafiyetlerin bulunduğu, 
  • mobil uygulama içerisine tanımlanmış SSL Sertifikası olmamasından dolayı uygulama trafiğinin rahatlıkla dinlenebildiğini, 
  • politikaların ve müdahale planlarının ihlal gerçekleştikten sonra oluşturulduğu, 
  • veri ihlali gerçekleşmeden önce kurumsal eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin düzenlenmediğini,
  • veri ihlalinin ancak veri ihlalini gerçekleştiren kişinin veri sorumlusu ile iletişime geçmesi neticesinde fark edildiğini tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 200.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusu, denetim ekiplerinin aldıkları bir ihbar üzerine yaptığı inceleme sonucunda bir Banka personelinin, 23 adet Banka müşterisinin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi (KBB) skorlarını veya TCKN bilgisini 01.01.2019 ile 05.12.2019 tarihleri arasında Whatsapp uygulaması aracılığıyla bir tanıdığı (3. kişi) ile paylaşması şeklinde veri ihlali yaşadığını Kurul’a bildirmiştir. İhlal ile ilgili olan personelin son bir yıl içerisinde kişisel veri koruma eğitimi aldığı da ihlalde bildirilen hususlardandır.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • İhlalden 19 kişinin KKB, 4 kişinin TCKN, 1 kişinin doğum tarihi, 2 kişinin hesaplarına ilişkin bilgi, 1 kişinin kredi başvurusuna ilişkin bilgi, 23 kişinin isim, soy isim bilgileri olmak üzere toplamda 23 kişiye ait kişisel verilerin etkilenmiş olduğunun belirtildiği; ancak ihlale sebebiyet veren personelin 01.01.2019-05.12.2019 tarihleri arasında 1.052 kişi için 10.529 adet KKB sorgulaması gerçekleştirdiğini
  • Kişi sayısı göz önüne alındığında Kurumumuza gönderilen ekran görüntülerinde yer alan 23 kişiden daha fazla kişinin etkilenmiş olabileceği, söz konusu sorgulama miktarı ile aynı bölgede yer alan diğer personeller içerisinde kişinin 1. sırada olduğu, personelin bu husus ile ilgili makul bir açıklamasının olmadığı, veri sorumlusu tarafından da personelin müşterilere ilişkin bilgileri Banka dışına sızdırmış olabileceği yönünde şüphe oluştuğunu, 
  • İhlal öncesinde veri sorumlusu tarafından personelin KKB sorgularının sınırlandırılmadığını,
  • İhlale sebebiyet veren kişinin bölge ortalamasından oldukça yüksek miktarda sorgulama yapması hususunun incelenmemesi ve durumun ihlalin başlangıç tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra ihbar sonucu öğrenildiği göz önüne alındığında yeterince denetim ve gözetim yapılmadığını,
  • Veri sorumlusunca gerçekleştirilen “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Eğitimi”nin yeterli olmadığını tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 200.000 TL idari para cezasının uygulanmasına karar vermiştir.

Veri Sorumlusunun hizmet aldığı taşeron çağrı merkezinde satış temsilcisi olarak dış kaynak sözleşmesi çerçevesinde çalışmakta olan bir çalışanın veri sorumlusunun ana sigortacılık ekranları vasıtasıyla müşterilerin poliçe bilgilerini, portföy takibi için kullandığı kurum e-posta adresinden şahsi e-posta adresine 22.10.2019 ve 24.10.2019 tarihleri arasında gönderdiği veri ihlalinin bu şekilde gerçekleştiği bildirilmiştir.

Veri sorumlusu ihlal bildiriminde çalışanlarına gruplar halinde kvkk eğitimi vermekte olduğunu ancak hepsinin henüz tamamlanmadığını veri sızıntısı önleme uygulamasının, belirli anahtar kelimeleri yakalamak üzere kurgulandığı ancak veri sızıntısına konu olan ihlal, bu anahtar kelimeleri içermediğinden herhangi bir uyarının oluşmadığını bildirmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri sorumlusunun sisteminde tutulmakta olan 91 müşteriye ait isim-soyisim, iletişim, plaka bilgilerinin yer aldığı listeyi taşeron çalışanın kendisine atanan kurum e-posta adresinden şahsi e-posta adresine 22.10.2019 ve 24.10.2019 tarihlerinde göndermesi sonucu veri ihlali gerçekleştiğini,
  • İhlal kapsamında etkilenen kişisel verilerin veri sızıntısı önleme uygulamasında yakalanmak üzere kurgulanmadığı ve bu sebeple ihlale konu olan e-posta iletiminin anahtar kelimeleri içermediğinden herhangi bir uyarının oluşmadığı, ihlal konusu olan kişisel verilerin veri sızıntısı önleme uygulamasında tanımlanabilir kişisel veriler olduğu dikkate alındığında bu durumun kişisel veri güvenliğine ilişkin doğru ve tutarlı bir prosedürün, veri sorumlusunun çalışma ve işleyişine uygun şekilde entegre edilmediğinin göstergesi olduğunu,
  • Teftiş Kuruluna; veri sorumlusunun ana sigortacılık ekranlarını kullanarak müşterilerin poliçe bilgilerini portföy takibi için kullanıldığı yönündeki tereddütlerin iletilmesi üzerine yapılan inceleme ile veri ihlalinin, gerçekleşmesinden yaklaşık iki ay sonra ancak tespit edilebildiği ve söz konusu tereddütlerin Teftiş Kuruluna bildirilmemesi durumunda veya tereddütlerin oluşmaması durumunda veri ihlalinin tespit edilemeyeceğinin anlaşıldığı dikkate alındığında alınacak tedbirlerin önceden belirlendiği iyi bir olay yönetiminin kurgulanmadığı ve bu nedenle veri sorumlusunun, Kurumumuzun yayınlamış olduğu “Kişisel Veri Güvenliği Rehberi”nde de belirtildiği üzere bilişim ağlarında sızma veya olmaması gereken bir hareket olup olmadığının takip edilmesi noktasında alınan teknik tedbirler açısından yetersiz kaldığını,
  • Veri ihlali öncesinde veri ihlali ile ilgili çalışanların tamamının kişisel veri koruma eğitimi almadığı ve ihlali gerçekleştiren çalışan için de bu eğitiminin atanmış olduğu ancak almadığı dikkate alındığında bu durumun veri sorumlusu Şirketin kişisel veri güvenliğinin sağlanması bakımından yeterli idari tedbirleri almadığının göstergesi olduğunu tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 90.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusu, şirket müşterilerinin finansman taksit ödemesi tahsilatlarının gerçekleştiğine ilişkin ilgili müşterilere gönderilmesi gereken 905 kişiye ait bildirimin (e-posta ve kısa mesaj) işlem dışı ve Banka sisteminde kayıtlı diğer müşterilere gönderilmesi şeklinde gerçekleştiğini, teknik anlamda, kullanılması gereken fonksiyon ve metodun doğru kullanıldığı ancak parametrelerde yeterli kontrol konulmadığının anlaşıldığı, “İç sistem uygulaması” üzerinden yapılan geliştirmeyle faydası amaçlanan işlemin gerçekleştiği fakat tüm senaryolar öngörülemediği için amaçlanandan daha fazla müşteriye bildirim yapılmasına sebep olduğu bir veri ihlal bildirimi yaşadığını Kurul’a bildirmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • İhlalin, şirket müşterilerinin finansman taksit ödemesi tahsilatlarının gerçekleştiğine ilişkin, ilgili müşterilere gönderilmesi gereken 905 kişiye ait bildirimin (e-posta ve kısa mesaj) işlem dışı ve Banka sisteminde kayıtlı, diğer müşterilere gönderilmesi şeklinde gerçekleştiği, bunun sonucunda ihlalden ilgili kişilerin; kimlik (isim-soy isim), müşteri işlem (cari hesap numarası, finansman hesap numarası, işlem tarihi) ve finans bilgileri (finansman taksit numarası, finansman taksit tutarı, finansman taksit tarihi) gibi kişisel verilerinin etkilendiğini,
  • Sehven gönderildiği bildirilen bildirimlerin, veri sorumlusu mail ve SMS gönderimleri için kullandığı bir iç sistem uygulaması ile yapıldığı, ihlale konu olayda teknik anlamda, “kullanılması gereken fonksiyon ve metodun doğru kullanılmasına rağmen parametrelerde yeterli kontrol konulmadığının anlaşıldığı, ilgili geliştirmeyle faydası amaçlanan işlemin gerçekleştiği fakat tüm senaryoların öngörülemediği için amaçlanandan daha fazla müşteriye bildirim yapılmasına sebep olduğu”, bu teknik tedbir eksikliğinin de ihlale yol açtığı, bahsi geçen “Notification” uygulama sisteminin hata sonucu veya kasıtlı olarak bozulup bozulmadığını kontrol etmek için yerleştirilen kontrol mekanizmasının yeterli düzeyde olmadığı, bu tip hataların test aşamasında tespit edilerek değişikliklerin yayına alınmadan evvel düzeltilmesi gerektiğini tespit etmiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 75.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Kötü niyetli kullanıcılar tarafından, başka internet sitelerinden elde edilen kullanıcı adı ve şifrelerin, veri sorumlusunun internet sitesinde yer alan “Üye Girişi” sekmesinde denenerek 29 adet müşterinin hesabına yetkisiz erişim gerçekleşmesi suretiyle veri ihlali gerçekleşmiştir. 29 müşteriye ait ad, soyad, e-posta adresi, telefon numarası, kayıtlı adres, müşteri işlem kategorisinde daha önce satın alınan ürün bilgileri ihlalden etkilenmiştir. İhlal, markaya ilişkin kurulmuş olan uyarılar doğrultusunda herhangi bir sitede markanın kullanılması halinde, Şirketin Bilgi İşlem Departmanına bir bildirim düşen ve bu bildirim ile adı geçen siteye yönlendirme yapılan bir bildirim sayesinde tespit edilmiştir. Söz konusu internet sitesi yöneticilerine bir ihtar gönderilerek internet sitesinde yer alan ihlale konu sayfanın kaldırılması sağlanmıştır.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Kişisel hesaplara erişim hususunda veri güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanıcı kimliklerinin doğrulanması gerekmekte olup veri sorumlusunun veri ihlali öncesinde alması gereken güvenlik önlemlerinden olan iki faktörlü kimlik doğrulama yöntemini (SMS/Captcha) veri ihlali sonrasında yayına almayı planladığı dikkate alındığında veri sorumlusunun veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik tedbirleri almadığını,
  • İhlalden etkilenen ilgili kişilerin hesaplarının şifreleri incelendiğinde müşteriler tarafından kullanılan şifrelerin sadece rakamlardan ya da sadece harf dizilerinden oluşabildiği, müşterilere hesap açılırken müşterilerin güçlü şifre oluşturması için zorlanmadığını,
  • Veri sorumlusu nezdinde gerçekleşen ihlal sırasında web uygulama güvenlik duvarının (WAF) yetkisiz erişim işlemini saldırı ya da normal kullanıcı girişi olup olmadığını tespit edene kadar saldırganların belli bir miktarda hesaba yetkisiz erişim sağlayabildiği dikkate alındığında veri sorumlusunun uygulama güvenliğini sağlayamadığını tespit ermiştir.

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 75.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Ayrıca  veri ihlalinin öğrenilmesinden itibaren başlayan 72 saatlik süre içerisinde veri sorumlusunun bildirimde bulunmadığı, ancak yaşanan 1 günlük bir gecikmenin pandemi süreci nedeniyle makul olduğuna ve bu çerçevede veri sorumlusu hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar vermiştir. Kurul tarafından veri sorumlusu ihlalden etkilenen ilgili kişilere bildirim yapılması yönünde talimatlandırılmıştır.

Veri sorumlusu, 832 kişinin etkilendiği veri ihlalinin kaynağı ve zamanı tahmin edilemeyen şekilde internet üzerinde ifşa olmuş kullanıcı e-posta adresleri ve şifrelerinin, veri sorumlusunun internet sitesinin giriş ekranında, robot bir uygulama vasıtasıyla denenmesi şeklinde gerçekleştiğini belirtmiştir.

Kurul söz konusu bildirimi inceleyerek;

  • Veri sorumlusu tarafından her ne kadar bahsi geçen e-posta adreslerinin ve şifrelerinin internet sitesi üzerinden ele geçirilmediği ve ihlalden etkilenen herhangi bir kimlik, iletişim veya müşteri işlem bilgisinin bulunmadığı belirtilse de ilgili kişilerin hesaplarına yetkisiz kişilerce erişimde bulunulduğu, kişisel verilerin gizliliğinin bozulduğu ve söz konusu durumun da veri ihlali oluşturduğunu,
  • Veri sorumlusunun aynı IP adresinden başarısız oturum açma girişim sayısının veri ihlalinden sonra sınırlandırıldığı, bahsi geçen sınırlandırma tedbirini önceden almış olması halinde internet ortamında sıkça rastlanan saldırı neticesinde ihlalin gerçekleşmesinin önlenebileceği ya da ihlalin etkisinin azaltılabileceği, bunun da veri sorumlusunun veri ihlali öncesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik alması gereken teknik tedbirleri yeterli ve gerekli düzeyde almadığının göstergesi olduğunu,
  • İhlalden 832 kişiye ait e-posta adresi ve şifre bilgilerinin etkilenmiş olduğunun beyan edildiğini,
  • Veri sorumlusu tarafından kullanıcıların belirli zaman aralıklarında şifrelerini değiştirmelerinin sağlanmadığını,
  • “Web uygulaması güvenlik duvarı” [WAF (Web Application Firewall)] üzerinde aynı IP ile başarılı oturum açma işleminin engellenmesi kural tanımının veri ihlali gerçekleşmeden önce alınması gerekirken veri ihlalinin gerçekleşmesinden sonra alındığını, 
  • İhlale konu olayda ilgili kişiler önemli bir zarara uğramamış olsa da bahsi geçen internet sitesinin kullanım düzeyi ve içerisinde yer alan kişisel veriler düşünüldüğünde veri sorumlusunun ilgili tedbirleri almamasının ihlal sonucunda potansiyel tehdit açısından ciddi bir risk taşıdığını tespit etmiştir.

 

Kurul tüm bu hususları değerlendirerek Kanununun 12’nci maddesi çerçevesinde veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında kabahatin haksızlık içeriği, veri sorumlusunun kusuru ve ekonomik durumu da göz önünde bulundurarak Kanunun 18/1-b bendi uyarınca 165.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

Veri sorumlusuna ait mağazada yapılan bir alışveriş sonrasında adına e-fatura düzenlenen müşterinin sistemde kayıtlı e-posta adresine ilgili faturanın gönderilmesi neticesinde bu faturanın aynı ad ve soyada sahip farklı bir müşteriye ulaşması nedeniyle veri ihlali gerçekleşmiştir.

İhlalden 1 kişiye ait kişisel verilerin etkilendiğini, iİlgili kişiye telefon yoluyla bildirim yapıldığı, ihlale konu kişisel verilerin ilgili kişi üzerinde olumsuz etki doğurma olasılığının düşük olduğu, İhlale konu e-postanın silinmesinin sağlandığı, ihlale kısa zamanda müdahale edildiği hususlarını değerlendiren Kurul bir yaptırım uygulamamıştır.

Veri sorumlusu çağrı merkezi tarafından sağlık yenileme talebinde bulunan bir müşteriye sehven başka bir müşterinin poliçe muafiyet bildirimi bilgisinin iletilmesi nedeniyle veri ihlali gerçekleşmiştir. Veri ihlalinden kimlik, iletişim ve sağlık kategorilerindeki kişisel veriler etkilenmiştir.

Kurul, İhlalden 1 kişinin etkilendiği,İhlalden etkilenen kişisel verilerin kimlik, iletişim ve sağlık bilgileri olduğunu, “en kısa sürede” veri ihlalini bildirme yükümlülüğünün yerine getirildiğini, İlgili kişilere ihlale ilişkin 03.12.2020 tarihinde bildirim yapılacağının belirtildiğini değerlendirerek bir yaptırım uygulamamıştır.

İhlalin güvenlik seviyesini artırmak amacıyla yeni bir sunucuya geçiş sürecinde sunucu parametreleri optimize edilmediği için aylık maaş bordrosu bildirimlerinin e-posta yoluyla bildirilmesinde sistemsel bir hata meydana gelmesi sonucu veri ihlali yaşanmıştır. 337 çalışanın bordrosunun yanlış çalışanlara gönderilmiştir.

Kurul;

  • İhlalin, gerçekleşmesinden 13 dakika sonra tespit edildiği, gerçekleşmesinden 2 saat sonra ise sonlandırıldığı,
  • İhlalin, güvenlik seviyesini arttırmak amacıyla yeni bir sunucuya geçiş sürecinde oluştuğu,
  • İhlal veri sorumlusunun çalışanlarının bordro bilgilerinin diğer çalışanlara gönderilmesi şeklinde gerçekleştiğinden olumsuz etki doğurma olasılığının düşük olduğu,
  • İhlale sebep olan e-postaların silinmiş olduğu ve e-postaların gönderildiği kişilere gerekli uyarının yapıldığı,
  • İhlale sebep olan konuda ihlal sonrası gerekli teknik ve idari tedbirlerin alındığı hususlarını değerlenmiştir.

 

Kurul tarafından ihlalin tespit tarihinden sonra 72 saat içinde Kurula bildirilmemiş olduğu dikkate alındığında, Kanunun 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca işlenen verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi halinde en kısa sürede ilgilisine ve Kurula, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 18.09.2019 tarih ve 2019/271 sayılı Kararına uygun olarak bildirimde bulunması hususunda daha dikkatli olunması, ayrıca ilgili kişilere bildirim yapıldığına ve e-postanın gönderildiği kişilere e-postanın silinmesi yönünde uyarının yapıldığına ilişkin tevsik edici belgelerin Kuruma gönderilmesi hususlarında veri sorumlusunun talimatlandırılmasına  karar verilmiştir.

Avukatlar ya da görevlendirdikleri kişiler tarafından, icra tevzi bürosu yetkilileri ve memurları aracılığıyla; borçluların alacaklı olduğu icra takip dosyalarında bulunan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ile avukatların icra dairelerindeki diledikleri dosyaları vekâletname olmaksızın incelemelerinin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırılık teşkil ettiği yönünde talepler üzerine Kurul re’sen inceleme başlatmıştır.

Adalet  Bakanlığı ve ilgili avukat cevabi yazılarında Avukatlık Kanununun 46 ncı maddesinin 2 inci fıkrasında yer alan “Avukat veya stajyer, vekaletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur.” hükmü ifade edilmiştir.

Kurul;

  • 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 85 inci maddesi çerçevesinde borçlunun kendi veya üçüncü kişi nezdindeki alacaklarına haciz konulabileceği, 2004 sayılı Kanunun 8/a ve 78 nci maddeleri uyarınca Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla alacaklı tarafından borçluların mal, hak veya alacaklarının sorgulanabileceği, avukatların müvekkillerinin alacağını tahsil etmek amacıyla 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca dava ve icra takibi dosyalarını vekâletname sunmaksızın inceleyebileceği ve bu kapsamda 6698 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiş işlemenin “kanunlarda açıkça öngörülmesi” şartına dayanılarak alacaklı vekili avukatlar tarafından borçlunun alacaklı olduğu icra dosyalarına ilişkin olarak kişisel veri işleme faaliyeti yürütebileceğinden avukatların vekâletname olmaksızın icra takip dosyalarındaki kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişim sağladığı iddiası bakımından 6698 sayılı Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına,
  • 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinde ilgili makamların avukatların görevlerini yapmak üzere ihtiyaç duyduğu bilgi ve belgeleri avukatların incelemesine sunmakla yükümlü olduğunun düzenleme altına alındığı ve bu kapsamda 6698 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiş “Kişisel verilerin aktarılmasına ilişkin diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır.” düzenlemesi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından icra tevzi bürosunda görevli personel eliyle borçlunun alacaklı olduğu icra dosyaları hakkında bilgi ve belge sağlama amacıyla avukatlara görevlerini yerine getirebilmeleri için kişisel veri aktarımı yapılabileceğinden Adalet Bakanlığı tarafından alacaklı vekili avukatlara borçluların alacaklı olduğu icra takip dosyalarında bulunan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak aktarılması iddiası bakımından 6698 sayılı Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar vermiştir.

Kurul tarafından yayınlanan diğer karar özetlerine ilişkin yazılarımız için: https://www.eralp.av.tr/category/kararlar/kurul-kararlari/kisisel-verileri-koruma-kurulu/